TEFENNİ İZCİLERİ
  İZCİLİK TEMEL BİLGİLERİ
 

İ Z C İ L İ K          N E D İ R ?

İZCİLİK: Milliyet, ırk, din, cins ayrımı olmaksızın herkese açık politik olmayan, ulusal ve uluslar arası, eğitsel, okul dışı ve okul içi  gençliği bünyesinde toplayan üniformalı çalışmaların tümüdür.

İzcilik; eğitimde okul ile aile arasında kalan boşluğu doldurur. Kaynağı, kültürü, dini, ırkı, cinsi ne olursa olsun; arkadaşlığı, barışı, sevgiyi ve hoşgörüyü hedefler. Çalışmalarda eşitlik, dürüstlük ve kardeşlik duygularını ön plana çıkarır.

İzcilik, çeşitli yaş gruplarındaki çocuk ve gençlerin  zihinsel, bedensel ve ruhsal gelişmelerine katkıda bulunan, çocuk ve gencin yapıcı, yaratıcı ve araştırıcı niteliklerinin geliştirilmesi için gerekli çabaları içeren, onları ülke kalkınmasının gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatmayı hedef alan, demokratik kişilik özelliklerinin öne çıkmasına uygun ortamlar sağlayan, gençlerin Atatürk ilke ve devrimleri  doğrultusunda yetiştirilmesini amaç edinen üniformalı çalışmalardır.

İzcilikte temel hedef  “İyi insan, iyi yurttaş” yetiştirmektir. İzcilik; yaşamın nasıl kazanılacağını değil, “Nasıl yaşanılacağını” öğrenme sanatıdır. Kırda, ormanda yaşama becerisinin öğretildiği bir eğitim sistemidir. B.P izciliği  “İyi karakterli, sağlıklı, becerikli insan yetiştirmek” olarak tanımlamaktadır. Bunu şu özdeyişi ile çok güzel vurgulamıştır: “İzcilik öğrenilmez, yaşanır!”

İZCİLİĞİN AMAÇLARI :

İzcilik çalışmalarına katılan çocuk ve genci :

a) Yurduna, ulusuna ve Atatürk ilkelerine bağlı, bütün insanlara karşı dürüst ve iyi duygulu,

b) İyi karakterli ve toplum içinde yapıcı bir ruha sahip,

c) Kanun, nizam, talimat ve emirlere uyan, saygılı ve disiplinli,

d) Özveri sahibi, toplum ve çevre kalkınmasına hizmet eden,

e) Kendisi için gerekli el becerilerine sahip,

f) Kendine güvenen, sorumluluk almaya hazır, sağlıklı ve olumlu düşünen,

g) Doğa ve kültür eserlerini seven ve koruyan,

     bir yurttaş olarak yetiştirmektir.                                                               

      İZCİLİĞİN  HEDEFLERİ :

İzcilik çalışmaları yurduna, ulusuna ve tüm insanlığa yararlı, iyi insan, iyi yurttaş yetiştirmeyi amaçlar. Bu amaç için şu hedefleri esas alır :

a) Fiziksel gelişme.            (Sağlık)

b) Kişiliğin gelişmesi.        (Karakter)

c) Pratik gelişme.               (Yaratıcılık)

d) Sosyal gelişme.              (Toplum içinde yaşama duygusu)

e) Manevi gelişme.             (Tanrı inancı)

İzcilik çalışması olarak yapılan her çalışma konu itibarıyla ister toplum kalkınmasını düşünen, ister sosyal, ister kültürel içerikli olsun, önemli olan yukarıda yazılan beş hedefin hangi ölçüde gelişme sağladığıdır. Yapılan çalışmaların tümü araçtır. Amaç ise yukarıda anlatıldığı gibi “İyi insan, iyi yurttaş” yetiştirmektir                                                                                                                            İZCİLİĞİN METODU  (YÖNTEMİ) :

Yöntem : Hedeflere ulaşmak için kullanılan araçlar ve takip edilecek yol demektir. İzcilik yöntemi kişiliği geliştirici bir eğitim sistemidir. Diğer eğitim sistemlerinden ayrılan en önemli özelliği kullandığı değişik yöntemlerdir. İzciliğe kadar hiçbir eğitim sistemi çocuk ve gençleri bina dışına çıkaramamıştır.

İzciliğin kendine özgü bu yöntemleri iyi bir programa bağlı olarak beş ana maddede toplanır :

1- İzci ant ve türesine bağlılık.

2- Yaparak ve yaşayarak öğrenme.

3- Liderin rehberliğinde sınıf çalışmaları. ( Terfi edebilme fırsatı.)

4- Açık hava çalışmaları.

5- Bir grubun üyesi olarak. (Oba sistemi)

İZCİ   ANDI

“Tanrıya, vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime, izcilik türesine uyacağıma, başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma, kendimi bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlakça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine ant içerim.”

                          

İZCİLİK    TÜRESİ

        01- İzci; sözünün eridir, şeref ve haysiyetini her şeyin üstünde tutar.

02-  İzci; yurduna, milletine, ailesine ve izci liderlerine sadıktır.

03-  İzci; başkalarına yardımcı ve yararlı olur.

04-  İzci; herkesin arkadaşı ve izcilerin kardeşidir.

05-  İzci; herkese karşı naziktir.

06-  İzci; bitki ve hayvanları sever ve korur.

07-  İzci; büyüklerini sayar ve sözünü dinler, küçüklerini sever ve korur.

08-  İzci; cesurdur, neşeli ve güler yüzlüdür.

09-  İzci; tutumludur.

10-  İzci; fikir, söz ve hareketlerinde açık ve dürüsttür                                                                      

İZCİLİĞİN  TEMEL  PRENSİPLERİ

Dünya izcilik bürosunca izcilik prensipleri şöyle belirlenmiştir :

01-Tanrıya-vatana karşı görevler.

02- Başkalarına karşı görevler.

03- Kendine karşı görevler.

04- İzci ant ve türesine bağlılık.  

      İZCİLİK  BASAMAKLARI

İzcilik ülkemizde ve dünyada aşağıda yazıldığı gibi üç basamaktır.

01- Küçük izci (KÜME) :  07-11 Yaş grubu. İlköğretim birinci kademe öğrencileri.

02- İzci   (OYMAK)       :  12-15 Yaş grubu. İlköğretim ikinci kademe öğrencileri.

03- Ergin izci  (OCAK)  :  16-20 Yaş grubu. Ortaöğretim (Lise ve dengi) öğrencileri.

PAROLALAR

Basamaklara göre izci parolaları aşağıda yazıldığı gibidir.

01- Küçük İzci parolası     :  “ Küçük İzci çok çalışır.”

02- İzci parolası                 :  “ İzci daima hazırdır.”

03- Ergin İzci parolası       :  “ Ergin İzci topluma hizmet eder.”

İZCİLİĞE GİRİŞ KOŞULLARI

01-  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.

02-  Hükümet tabibinden ya da sağlık ocağından sağlık raporu almak.

03-  18 yaşından küçükler için veli izin belgesi almak.

                   İZCİLİK METODLARI :

 

İzcilik metotları (yöntemleri) iyi düzenlenmiş bir programa dayalı olmalıdır. İzciliğin programı ise hayatın içinden alınmalı, çocuk ve gence onların gelecekleri ile ilgili ip uçları vermelidir. İzciliğin metotları iyi bir programa dayalı olarak aşağıdaki gibidir :

 

1- İzci Ant ve Türesine bağlılık :

İzcilik idealleri izci ant ve türesi ile belirlenmiştir. İzci de bu idealler doğrultusunda daha iyi bir insan olmaya çalışır. İzcilikte saptanmış olan hedefler yüksektir. İzci olan genç, bu hedeflere erişirken neler yaptığını da kontrol eder.

 

 

2-Yaparak ve  yaşayarak :

İzci ant ve türeyi yaşamının her anında duyarak yaşar. Oyun oynarken, iş yaparken, yürürken vb. izciliği yaşar. İzciliğin kurucusu BP “İzcilik öğrenilmez, yaşanır!” diyerek bunu vurgulamıştır.

 

3- Liderin rehberliğinde, sınıf çalışmaları ve terfi edebilme :

Tüm bireyler gibi genç te büyürken izcilik içindeki çalışmalar aracılığı ile kendi hedeflerini planlamayı ve programlamayı öğrenir.

İzcilik çalışmaları içinde genç iyilik yapma fikri ile kendi kişisel gelişimine katkıda bulunur. Genç kendine ve çevresine iyilik yaparak büyür. Bu tek başına başarılı bir gelişmenin temeli olamaz. Bunun yanında liderlerle birlikte izciliğin amaçları doğrultusunda neler yaptığını da gözden geçirmelidir.

İzcilik programı gençlere liderliği öğrenme ve deneme için fırsatlar verir. Her izci hem kendi başına, hem de obasıyla birlikte liderlik yapabileceğini izcilik içinde öğrenir. Genç yaşıtı olanları temsil etmeyi, haklarını savunmayı, onların liderlik rollerini kabullenmeyi öğrenir. Böylece geleceğin iyi vatandaşı olmanın temel taşlarını atmış olur.

İzcilik; izcilere terfi edebilme yolu ile aşabileceği engeller ve yükselebileceği basamaklar dizisi sunar. İzci de kendi terfisini planlar ve her zorluğun üstesinden gelebilmek için atacağı her adımı programlar. Burada elde edeceği her başarı için ödül alır. Böylece genç kendine güven kazanır. İzci sorumluluk almayı, bir üst noktaya çıkmanın ve başarmanın hazzını da bu sistemde yaşar.

 

4- Oba Sistemi :

Oba, izcilikteki ilk demokratik ve en küçük örgütlü birimdir. Genç bir grup üyesi olmayı, grup içinde yaşamayı ve vatandaşlığın gerektirdiği sorumluluklara katılma konusunda çok çeşitli deneyimleri oba da kazanır.

Oba metodu izcilerin bir biri ile demokratik ilişkiler geliştirmesini ve küçük gruplar içinde kendi kendilerini eğitme olanağını verir.

 

5- Açık hava Etkinlikleri :

İzcilik programı açık hava etkinliklerine yer verecek şekilde hazırlanmıştır. İzci olan genç böylece sorumluluğu paylaşmayı ve diğerleri ile birlikte yaşamayı öğrenir.

İzcilik dört duvar dışında yapılan bir çok çalışmayı kaynaştırıcı niteliktedir. Açık havada yapılan çalışmalar doğayı tanımayı, sevmeyi, korumayı, doğaya zarar vermeden doğadan yararlanmayı ve çevre bilincini verir.

İZCİLİĞİN TEMEL İLKELERİ

 

İzcilik; izcilik çalışması içindeki tüm etkinlikleri belirleyen bazı ilkelere dayanmaktadır. Bu ilkeler Dünya izcilik Teşkilatı tarafından şöylece belirlenmiştir :

 

01- Tanrıya ve vatana karşı görevler, bu sözcükler belli bir dinin gerektirdiği bir deyiş değil, evrensel bir gücün kaynağı olan yaşamın, ruhsal değerlerinin ortaya çıkarttığı bir zorunluluktur.

02- Başkalarına karşı görevler, izcilik tek başına var olmak demek değildir. izcilik doğası gereği katılmayı, birleşmeyi gerektiren bir toplumsal etkinliktir.

03- Kendine karşı görevler, sorumluluk alan, ölçülü kendini anlamış bireyde insanlık duygusunu harekete geçirir.

04- İzcilik hem söz (ant), hem de türeyi içerir. Her izci bunu iyi incelemeli ve kişisel olarak bağlılık duymalıdır.

05- İzcilik din, dil, ırk, soy farkı gözetmeksizin içinde bulunduğu toplumun tüm üyelerine ve tüm insanlara her yerde ve her zaman rehberlik eden, ilkeleri, amacı ve metodu olan bir etkinliktir.

06- İzcilik gönüllülük ister, hiç kimse izciliğe katılması için zorlanamaz.

07- İzcilik politikadan uzak eğitici bir olgudur, hiç bir siyasi partiyi ya da kurumu temsil etmez, edemez. izcilik ancak toplumuna, ulusuna ve insanlığa yapıcı bir yardım biçimi olabilir.

08- İzcilik demokratik bir yapıya sahiptir.

09- İzcilik emir vermekten çok dinlemek, rehberlik etmek, henüz olgulaşmamış gencin gerçek dünyasına saygı duymaktır.

10- İzcilik, kişinin inandığı ve topluma karşı sorumluluk duygularını geliştirmesinin öğrenildiği bir yaşam biçimidir.

11- İzcilik bağımsız olmayı öğretir.

12- İzcilik ınformal bir eğitimdir.

13- İzcilik oba sistemini kullanır, obalar engelleri yenmede kişinin içindeki kıvılcımı yok edebilecek zararlı etkenleri ortadan kaldırmada bir güvencedir. Oba aynı zamanda sayısal bir güvence demektir. Karışıklığı önler, demokrasiyi güçlendirir.

14- İzcilik gencin içinde bulunduğu topluma yararlı, aktif ve sorumluluk taşıyan gençler olarak yetişmeyi vurgular ve bunda da önemli bir rol oynar.

15- İzcilik gencin kendini tanımasına yardımcı olur.

16- İzcilik aktiftir; toplumda, ulusunda veya uluslararası topluluklarda etkin olmayı öğretir.

17- İzcilik doğa ile bütünleşmeyi sağlar.

18- İzci lideri açık fikirlidir, hayal gücünün kullanımını teşvik eder.

19- İzcilik değişkendir, asla uzun süreli olarak hareketsiz kalmaz. izciler hareket ederler. Aktiftirler, izciler izleyici değillerdir.

20- İzcilik dünyanın her yerinde içinde bulunduğu toplumun koşullarına göre gelişen ve toplumun gereksinimlerine göre hizmet veren bir olgudur.

 

İZCİLİĞİN TARİHÇESİ

Dünyada izcilik : İzciliğin dünyadaki kurucusu bir İngiliz Generali olan LORD BADEN POWELL’dir. Dünya onu kısaca B.P olarak tanır. B.P 22 şubat 1857 de Londra’da doğmuştur. Babası bir üniversitede bilim adamı, annesi ise buharlı makinenin mucidi olan Smyt’in kızıdır. Çocukluk ve gençlik döneminde iyi bir sporcu ve doğa hayranı idi. Askeri eğitim aldı. B.P 1876 da subay olarak Hindistan’ın Bombay şehrine tayin edilir. 8 yıl kaldıktan sonra İngiltere’ye döner. Daha sonra Güney Afrika’da Port Nata’da, Kalta adasında ve Akdeniz ülkelerinde çeşitli görevlerde bulunur. Bu görevlerindeki başarıları nedeni ile 1887 yılında albay rütbesi ile Güney Afrika’da görevlendirilir. Hollanda asıllı Boer’ler isyan çıkarmışlardı. B.P Makefing kasabasının savunması sırasında başarılı olur. Tuğgeneralliğe yükseltilir. Bu zor görevler sırasında edindiği  izlenimler ve tecrübeleri onda bedenen, ruhen ve ahlaken üstün kabiliyette bir gençliğin ancak açık hava çalışmalarıyla ve doğa içerisinde eğitilmeleriyle mümkün olabileceği fikrini verdi. Özellikle Makefing savaşı sırasında 12-16 yaşlarındaki Boer gençlerinin zorlu doğa koşullarında başarılı bir şekilde gizlenme, cesaret, atılganlık göstermesi haberleşmede başarı sağlaması dikkatini çekti. Bu gözlemini  “Doğa ile iç içe yaşamak” diye vurgular.

1903 yılında İngiltere’ ye dönünce İngiliz gençliğinin bir boşluk içinde uyuşuk bir tarzda aylakça dolaştığını gördü. Bunun doğa içinde  bir eğitim ile düzelebileceğini düşündü ve planladı. Edindiği tecrübelerin ışığında, askerlik çağına gelmemiş çocukları askerliğe hazırlamak amacıyla eğitim  çalışmalarında bulundu. Bu amaçla 1907 yılında Brown Sea adasında farklı kesimlerden değişik ailelerin çocuklarından 21 gencin katılmasıyla bir kamp yapar. Bu kamp dünyada izciliğin başlangıcı sayılır. Kamp sırasında kamp hayatı yaşayan gençlerdeki olumlu gelişmeleri tespit eder. Tespitlerini  basın yoluyla yayınlar. Kampa katılan gençlere Boy Scout (İzci) adını verir. Bu kamp birçok insanı ve aileyi etkiler. Kamp sırasında yaptırdığı özel giysiler insanların ilgilerini artırır. Artık İngiltere’de izci üniformalı pek çok gence rastlanmaya başlamıştır. 1908 yılında “Erkek Çocuklar İçin İzcilik.” Adlı eserini yayımlar. Aynı yıl ilk izcilik örgütünü kurar.

1910 yılında İngiltere’de on bin izci vardır. O yıl içinde dünyadan onbir bin izci Londra’da toplanır. Aynı yıl içinde kız kardeşinin yardımı ile ilk kız izci kamplarını düzenler. Gençlerin eğitimindeki bu başarısından dolayı Kral VII. Edvard tarafından en büyük Kraliyet nişanı ile ödüllendirildi.1912 yılında evlendi. Eşine “ Kız izcilik örgütünü.” kurdurdu. 1913 yılında küçük çocukları ilgisini görünce onlarla da kamp yaptı. 1916 yılında “Yavrukurtluk”    örgütünü kurdu. Bu ülkemizde “Küçük İzcilik” olarak yaygınlaştı. 1919 yılında izci lideri yetiştirmek amacı ile    Gilver Park’ ı açtı. 1920 yılında ilk Jamborie yapıldı. B.P üniformalı olarak dünyayı dolaştı. İzciliğin yayılmasına çalıştı. B.P  8 ocak 1941 yılında 84 yaşında öldü. Vasiyeti gereği ilham aldığı Kenya’ya gömüldü. Eşi de 18 haziran 1977 de öldü. O da vasiyeti gereği Kenya’ya gömüldü.

 

TÜRKİYE DE  İZCİLİK : Ülkemizde ilk izci üniteleri 1912 yılında kuruldu. Ahmet ve Abdurrahman Robenson kardeşler Galatasaray ve İstanbul Liselerinde, Ethem Nejat Manastır’da, N. Sami Karayel Darüşşafaka liselerinde izcilik çalışmalarını başlattılar.

24 Nisan 1914 tarihinde Belçika İzcilik Örgütünden Harold Parfit’ in de katılımı ile ilk oymak başı kursu kağıthane sırtlarında yapıldı. 16 oymak başı kursu başarı ile bitirdi. 1923’ ten itibaren Selim Sırrı TARCAN ve N. Sami KARAYEL İstanbul Şehir Oymağını tekrar kurdular. MEB. l926 yılında yayınladığı bir genelge ile okullarda izci ünitesi kurulması istendi. 1927 yılında  tüm izcilerin Ankara’da Cumhuriyet Bayramı Törenlerine katılması sağlandı. 12 Mayıs 1928 de 1246 sayılı “Türkiye’de İzcilik Teşkilatının Türk vatandaşlarına hasrı” yasasını kabul edilmesi ile izcilik devlet desteği ve denetiminde gelişir. 1949 yılında “Erkek İzcileri Yönetmeliği”  daha sonra “Yavrukurt” ve “Kız İzcileri” yönetmeliği hazırlanır ve uygulamaya geçilir. 1950  yılında  Dünya  İzcilik  Bürosuna  üye  olundu. 1954  yılında  İzmir  Buca’da  ilk Tahta işaret kursu  açıldı. 1955 yılında “Türkiye İzciler Birliği.” Kuruldu. 1980  yılında  tüm dernekler gibi kapatıldı. Bir daha açılmadı.

 Yurdumuzda okul içi izcilik; Dünya İzcilik Bürosunun belirlediği esaslar çerçevesinde, geziler, kamplar, kurslar ve benzer çalışmalarla; Milli  Eğitim  Bakanlığına  bağlı  “Okul içi  Spor, Beden  Eğitimi  ve İzcilik Dairesi Başkanlığı’nca”  ( OBESİD ) yoğun bir çaba ile sürdürülmektedir.

 Okul  dışı  izcilik  Başbakanlık  Gençlik  ve  Spor  Genel  Müdürlüğüne   bağlı    “İzcilik Federasyonu”  tarafından yürütülmektedir.                                                                                                                                                                        

 

           

 

İzcilik Nedir?

 

      Kısaca izcilik, ulusal ve uluslar arası okul içi, okul dışı çocuk ve gençliği bünyesinde toplayan üniformalı bir gençlik hareketidir.

  İzcilik Faaliyetlerinin Amacı

 

      İzcilik faaliyetlerinin amacı bu faaliyetlere katılan çocuk veya genci ;

 

     Yurduna, milletine ve Atatürk İlkelerine bağlı, bütün insanlara karsı dürüst ve iyi duygulu,

     İyi karakterli ve toplum içinde yapıcı ruha sahip,

     Kanun, nizam, talimat ve emirlere uyan, saygılı ve disiplinli,

     Öz veri sahibi, toplum ve çevre kalkınmasına hizmet eden,

     Kendisi için gerekli el becerilerine sahip,

     Kendine güvenen, sorumluluk almaya hazır, sağlıklı ve olumlu düşünen,

     Doğa ve kültür eserlerini seven ve koruyan,

 

     Bir yurttaş olarak yetiştirmektir.

 

            Hedefler

 

1-       Fiziksel gelişme        --- Sağlık

2-       Kişiliğin gelişmesi     --- Karakter

3-       Pratik gelişme          --- Yaratıcılık

4-       Sosyal gelişme          --- Toplum içinde

 Yaşama duygusu                          

5-       Manevi gelişme        --- Allah’a inanmak

 

 

 

İZCİLİK

 

 01- Paylaşmak

 02- Kamp yapmak

 03- Çadırda yatmak

 04- Sorumluluk almak

 05- Kişilik sahibi olmak

 06- Beceriler kazanmak

 07- Doğayı ve çevreyi korumak

 08- Topluma hizmet etmek

 09- Kamp ateşinde şarkı söylemek

 10- Gezmek, öğrenmek, eğlenmek

 11- Her gün bir iyilik yapmak

 12- Tüm dünya insanlarıyla arkadaş olmak

 13- Tüm dünya izcileriyle kardeş olmak

 14- Atatürkçü ve çağdaş olmaktır!

İZCİLİKTE KIYAFET VE DONANIM

 

A-    Küçük izci kıyafeti :

 

Gömlek : Kiremit (taba) rengi, önden açık, düğmeli, göğüste kapaklı iki cebi vardır. Mevsime göre uzun yada kısa kollu olabilir.

Pantolon : Kahverengi kumaş veya ince fitilli kadife kumaş, belden kemerli, 7 kemer köprülü, yandan iki cepli, arkada kapaksız tek ceplidir. Mevsime göre uzun yada kısa olabilir.

Etek : Aynı kumaş ve renkte, ön ve arkadan iki pilili, belden 6 köprü (birid) vardır. Törenler dışında kızlarda pantolon giyebilir.

Kemer : 3 cm kalınlığında, kahverengi, tokası armalıdır. Tüm izciler aynı kemeri takar.

Çorap : Tüm izciler kahverengi çorap giyer. Bayanlar etekle konçlu çorap giyerler.

Kep : Tüm erkek izciler pantolon kumaşın yapılmış, altı parçalı viziyerli  kep giyer. Küçük izcilerde dikiş yerlerinde sarı şerit vardır.

Bere : Tankçı tipi, etek kumaşından yapılmış bereyi tüm kız izciler giyer.

İl yazısı : Tüm izci ve liderler sol kol üzerine, omuzdan iki parmak aşağıya bulundukları ilin adını takar.

Ünite no : İl yazısı altına takılır. İl ve ilçe izci kurulu üyeleri  takmazlar.

Armalar : Kız ve erkek izciler kendilerine uygun arma takarlar.

Fular halkası : Kahverengi deriden yapılır.

Fular : Ünite liderleri branş rengine uygun, 90X90  cm  kareden diyagonal  kesilmiş fular takar. İzciler, 70X70 kareden diyagonal kesilmiş ünite rengini taşıyan çift renkli fular takar .

Küme başı ve yardımcısı sarı renkli fular,

Oymak başı ve yardımcıları yeşil renkli fular,

Ocak başı ve yardımcıları bordo renkli fular,

İl ve ilçe izci kurulu üyeleri ile üç tahtalı eğitimci liderler açık mavi renkli fular,

Bakanlık temsilcileri ve dört tahtalı eğitimci liderler kırmızı-beyaz renkli milli fular takarlar. Bu nedenle bu renkler ünitelere verilemez.

 

B-  İzci, ergin izci ve lider kıyafetleri :

Gömlek rengi dışında tümüyle yukarıdaki gibidir. Bu gruptakiler krem  (Bal Köpüğü) rengi gömlek giyerler.

Yukarıda yazılı kıyafetler 26 mart 1986 tarih ve 121 sayılı bakanlık kararı ile kabul edilmiştir.

Liderler çalışma sırasında branş fularlarını takarlar. Başka fularla çalışma yapamazlar. Liderlerin üniforma ve donanımları tam olmalıdır. Bu şekilde şehir içinde yapılan çalışmalar izcilik içi en iyi reklamdır.

                   ÇOCUK  VE  GENÇLERİN  ORTAK  ÖZELLİKLERİ

07 - 11 YAŞ  GRUBU  ÇOCUKLARIN  ORTAK  ÖZELLİKLERİ

I- BEDENSEL ÖZELLİKLERİ :

01- Bedensel gelişimi henüz tamamlanmamıştır. Dönem sonuna doğru tamamlamaya yönelik gelişir.

02- Boy ve kilosunda sürekli artış vardır.

03- Cinsel gelişim açısından gizli döneme girmiştir.

04- Kendi bedenine egemenlik kurmaya başlamıştır.

05- Oyuna dönüktür. ( Oyun çocukluğundan kurtulamamıştır.)

06- Enerjik, etkin ve hareketlidir.

07- Dönem sonuna doğru oyunlarda kız-erkek ayırımı yaparlar.

08- Pratik işleri yapmaktan zevk alırlar.

09- Kas kontrolleri yeterince gelişmemiştir, çabuk yorulurlar. Oyunlarda ara sıra   dinlendirilmelidirler.

10- Sakardırlar. Her an kaza yapabilirler. Ancak becerilerine güvenleri nedeni ile gelecek tehlikeleri hesaplayamazlar.

11-10 /11  yaşlarında bedeni gelişme kızlarda daha hızlıdır. Bu durum sosyal gelişmeye de etki eder.

12-10/11 yaşlarında yaratıcılık isteyen çalışmalara ilgi duyarlar. Bu nedenle uygun şekilde yönlendirilmeleri  yararlı  olur.

        

       II - ZİHİNSEL ÖZELLİKLERİ :

01- Zihinsel olarak öğrenmeye yöneliktirler.

02- Eğitime açıktırlar, verileni kolayca alırlar.

03- Gerçekçidirler, ama hayal güçleri de gelişmiştir.

04- Maceraya merak  başladığı için korku ve heyecan verici olaylara ilgi duyarlar.

05- İlgileri dağınıktır, birkaç dakika ile sınırlıdır.

06- Dönem sonuna doğru özellikle kızlar cinsellik konusunda kesin yanıt bekler. Bu konuda uzmanlarla  görüştürmede yarar vardır.

07- Bireysel farklılıklar belirgin şekilde ortaya çıkar.

08- Özel yetenekler konusunda cinsler arası farklılaşmalar başlar. Örneğin kızlar güzel konuşma, anlatım becerisi geliştirirken, erkekler matematiksel alanda ortaya çıkarlar.

       

 

       III - TOPLUMSAL (SOSYAL) ÖZELLİKLERİ :

01- Toplumsal gelişimi kabul ederler. Kurallara uymaya özen gösterirler.

02- Gerçekçi, sade ve endişesizdir. Dış görünüşlerine aldırış etmezler.

03- Anne, baba ve öğretmenlerine itaatkardır.

04- Grup üyesi olmak onlar için önemlidir.

05- Grupta kalmak ister, ancak bireysel arkadaşlıklar kısa sürer.

06- Zaman kavramını henüz kazanmamışlardır.

07- Nasihatler pek etkilemez, ancak belirli davranışları karşısındaki tepkilerden etkilenir.

08- Karşı cinsle aynı sırada oturmak istemezler.

09- Ailesini çok sever, iyi geçinir, ama dış dünyayı da tanımak ister.

          IV - RUHSAL ÖZELLİKLERİ :

01- Cinsel gelişim açısından durağan, ama ruhsal gelişim açısından hızlı bir dönemdedir.

02- Doğru ve yanlışı ayırt etmeye başlamıştır.

03- Somut dönemden soyut döneme geçiş hazırlıkları içerisindedir.

04- Kendisine doğru davranılıp davranılmadığını irdeler.

05- Suçluluk duygusunun farkındadır.

06- Başarılı olmak ister.

07- Şakalaşmayı sever.

08- Şikayet etmekten hoşlanır.

 

12 - 15 YAŞ  GRUBU  ÇOCUK  VE  GENÇLERİN  ÖZELLİKLERİ

I - BEDENSEL ÖZELLİKLERİ :

   01- Önceleri büyüme yavaştır, dönem sonuna doğru hızlanır.

   02- Sağlıklıdırlar, nadiren hastalanırlar.

   03- Faal ve sakardırlar.

   04- Büyüme hızlanınca çok iştahlıdırlar.

   05- Yetişkinlik çizgileri gelişir.

   06- Bazen çok güçlü, bazen acizdirler.

   07- Beden sporlarına çok eğilimlidirler.

   08- Cinsel merakları artmaktadır.

   09- Günlük 9-10 saat uykuya ihtiyaçları vardır

 10- Ara sıra çocukça davranırlar.

II - ZİHİNSEL ÖZELLİKLERİ :

    01- Hayalleri geniştir, macera arayışı vardır.

    02- El işlerine yatkın ve meraklıdır.

    03- Yaratıcı, eleştirici düşünür, tartışmaya meraklı bir arayış içerisindedir.

  04- Hafızaları iyi çalışır. İlgi ve becerilerini geliştirmede özgürlüğe ihtiyaçları vardır.

    05- Liderlik yeteneklerini göstermek isterler.

    06- Kusurlarını duymak istemezler.

    07- Güven ve cesareti dengesizdir.

    08- Kendi kararlarını kendileri vermek isterler.

III-TOPLUMSAL (SOSYAL) ÖZELLİKLERİ :

01- Arkadaşları tarafından beğenilmek, onlar için ailesi tarafından beğenilmekten    daha önemlidir.

    02- Grup fikri gelişir.

  03- Erkekler derbeder görünüşlü, kızlara karşı olumsuz ve şüphecidirler.

  04- Kızlar yetişkin gibi olmak isterler, fakat duyguları çocukçadır.

  05- Olgunlaşma kızlarda daha hızlı, erkeklerde yavaştır.

  06- Takım oyunlarından hoşlanırlar.

  07- Her iki cinste otoriteye karşı gelme eğilimindedir. Kendilerini iyi kontrol ederler..

  08- Grup içinde daha fazla sorumluluk yüklenmek isterler.

IV - RUHSAL ÖZELLİKLER :

    01- Söylenilenlere dürüstçe inanırlar.

    02- Allah’a karşı inançları artmıştır.

    03- Manevi değerleri benimserler.

    04- Değerleri ve standartları eleştirirler.

    05- Başkalarının ihtiyaçları ile daha azla ilgilenirler.

    06- Günlük yaşamın kurallarına uymaya çalışırlar.

    07- Doğru ve yanlışı tanımaya başlamışlardır.

    08- Onlarda bir çeşit yaşam felsefesi oluşur.

.

           16 - 20 YAŞ GRUBU GENÇLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ:

I - BEDENSEL ÖZELLİKLERİ :

01- Bedensel büyüme kızlarda boy, kalça ve göğüste gelişme, erkeklerde  ise omuzların genişlemesi, boy uzaması ve sakalın çıkması şeklinde olur.

02- Beden geliştirici sporlara ilgi artar.

03- Her iki cinste de cinsel olgunlaşma hızlıdır, ilgileri artar.

04- İştah erkeklerde fazla, rejim nedeni ile kızlarda azdır.

05- Her iki cinste sağlıklıdır, sağlıklarına özen gösterirler.

 

            II - ZİHİNSEL ÖZELLİKLERİ :

01- Kendilerine güvenleri tartışılır, bazen çekingendirler.

02- Psikolojik yönleri gelişmiştir.

03- Fikri yönden etkindirler.

04- Duygusal tepkilerinde kararlıdırlar.

05- Liderlik yeteneği olgunlaşır.

06- Kendisi ile ilgili kararlarda fikrinin alınmasını ister.

07- Karşı cinsle ilişkileri bir anlam taşır, kızlar daha romantik davranır.

08- Dikkatleri süreklidir.

09- Ezbercilikten çok mantıklı öğrenmeye çalışırlar.

 

            III -TOPLUMSAL (SOSYAL) ÖZELLİKLERİ :

 

01- Öğrenim ve iş hayatlarından şüpheleri vardır.

02- Deneyim ve araştırmaya önem verirler.

03- Gruplarına karşı bağlılık ve sorumluluk duyarlar.

04- Toplum içinde bir yeri olduğunu kanıtlamaya çalışırlar.

05- Yurdunu, çevresini, doğayı bilinçli olarak severler.

06- Görgü kurallarını öğrenmek ve bunları uygulamak isterler.

07- Arkadaşlarını kendi seçmek ister.

08- Tertip ve düzene uyar, iyi giyinmek ister.

 

            IV- RUHSAL ÖZELLİKLERİ :

 

01- Özeleştiri ve ikna yeteneği vardır.

02- Başkalarına yardım duygusu tam olarak gelişmiştir.

03- Kıskançlık ve bencillik duygusundan büyük ölçüde sıyrılmıştır.

04- Bazı konularda (Özellikle toplumun değer yargıları.) ruhsal sorunları vardır.

05- Din ve evlilik konularında kesin kararlı olmak ister.

06- Yurt ve dünya olaylarına ilgi duyarlar, ancak toplumsal baskıdan rahatsızlık            duyarlar.

 

AND İÇME TÖRENİ

 

Aday olarak alınan çocuk ; üç aylık eğitimi tamamladıktan sonra Yönetim Kurulunca çalışmaları yeterli görülürse ant içerek Küçük İzci olmaya hak kazanır. Ant içme, çocuğun yaşantısında yeni bir dönüm noktası olduğundan özel bir törenle ve davetliler huzurunda yapılmalıdır.

Tören, uygun bir salonda veya açık havada yapılır. Tören yerinde bir masa üzerine ant içecek küçük izcilerin kepi, fuları ve göğüs armaları konur. Masanın sağ tarafında Türk Bayrağı, sol tarafında da ünitenin flaması bulunur.

Küme başı masanın arka tarafındadır. Ant içecek izciler, öbek başınca getirilerek lidere takdim edilirler. Öbek başı “Ant içme töreni için aday arkadaşlarım hazırdır. Liderim” der ve bir adım geriye çıkar. Ant içecek adaylar, sayıca az iseler tek tek, kalabalık iseler öbek veya Küme olarak törene alınırlar.

 

Liderle, izci adayları arasında şu konuşma geçer;

                        Lider        : - Ne olmak istiyorsunuz?

İzciler        : - Küçük İzci olmak istiyoruz.

Lider         : - Niçin Küçük izci olacaksınız?

İzciler  : - Vatanımıza karşı görevlerimi daha iyi başarabilmek

                ve başkalarına her zaman yardımda bulunmak için.

          Lider      : - Küçük İzcinin birinci görevi nedir, biliyor musunuz?

İzciler  : - Evet, her gün bir iyilik yapmak.

Lider         : - İzci sözünü biliyor musunuz?

İzciler        : - Evet, biliyoruz.

Lider         : - İzci sözüne sadık kalacağınıza söz veriyor musunuz?

İzciler  : - Evet, bütün kalbimizle.

Lider         : - Ne kadar zaman için?

İzciler  : - Allah izin verirse, DAİMA.

Lider         : - İzci andını tekrarlayınız. Der.

 

İzciler toplu halde ant içecekleri için en soldaki izci sol eli ile Türk Bayrağını, sağ eli ile de yanındaki arkadaşının elini tutar. Bu şekilde el ele tutuşan izcilerden en sağdakinin sağ eli boş kaldığı için sağ eli ile izci selamı verir. Hep birlikte izci andını söylemeye başlarlar :  

      

“TANRIYA, VATANIMA KARŞI VAZİFELERİMİ YERİNE GETİRECEĞİME,

İZCİLİK TÜRESİNE UYACAĞIMA,

BAŞKALARINA HER ZAMAN YARDIMDA BULUNACAĞIMA,

KENDİMİ BEDENCE SAĞLAM, FİKİRCE UYANIK

VE AHLAKÇA DÜRÜST TUTMAK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIMA,

ŞEREFİM ÜZERİNE ANT İÇERİM.”

Diyerek rahat pozisyona geçerler.

Lider : “Sizleri, kutlarım. Şu anda Kümenin bir üyesi, yurt ve dünya izcilerinin kardeşi oldunuz. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.”

Der ve öbek başına, izcilerin öbeği ile tanıştırılması talimatını verir. Öbek başı da yeni arkadaşlarını öbek üyeleri ile tanıştırır.

Daha sonra da davetlilerin katkıları ile izcilere kep, fular ve armaları takılır. Varsa ikram yapılır, sergi gezilir.

              ÜNİTE TOPLANTILARI ÖNEMİ VE ÇEŞİTLERİ

İzcilik çalışmaları haftada en az bir iki defa yapılan ünite toplantıları ile sürdürülür. Ünite toplantıları; ünitenin canlılığının, izcilerin ilgi ve ihtiyaçlarının belirlediği salon veya açık havada yapılan çalışmalardır. Ünite toplantılarının süreleri, çalışmaların özelliğine göre değişir. Kapalı salon toplantıları 75 ile 90 dakika, açık hava toplantıları 90-120 dakika arasında olmalıdır.

Bu toplantıların içeriği eğlence, macera, beceri, davranış ve eğitim üzerine kurulur. Ünite toplantı planları farklı görülmekle birlikte, BAŞLAYIŞ – UYGULAYIŞ - BİTİŞ olarak hemen hemen birbirine benzer.

-       BAŞLAYIŞ     :  - Teftiş, tekmil, Bayrak töreni, iyi dilekler.

                                  - Kaynaştırıcı bir oyun ve izci marşı.

                                  - Açıklamalar.

-       UYGULANIŞ :  - Ünite liderinin dersi. Temel prensipler kavramı.

                                  - (Öbek, oba, ekip) çalışmaları.

-     BİTİŞ              :  - Oyun ve şarkılar, günün değerlendirilmesi.

                                  - Bayrak töreni, direktifler, iyi dilekler.

ÖRNEK TOPLANTI ÇEŞİTLERİ :

            1- KAPALI SALON ( KÜME, OYMAK, OCAK ) TOPLANTISI.                   80  dakika.

                 A) HAZIRLIK :                                                                                                        10  dakika.

                       - Nöbetçi (öbek-oba-ekip) tarafından çalışma yerinin hazırlanması.

                 B) BAYRAK TÖRENİ :                                                                                    10  dakika.

                        - Teftiş, tekmil, bayrak töreni, iyi dilekler.

                        - Kaynaştırıcı bir oyun ve izci marşı.

                        - Günlük çalışmaların açıklanması.

                 C) ÇALIŞMALAR:                                                                                       40  dakika.

                        - Oyun:................................................................................................

                        - Şarkı veya marş:...............................................................................

                        - Liderin dersi:....................................................................................

                        - (Öbek-oba-ekip) çalışmaları:...........................................................

                 D) DEĞERLENDİRME:                                                                                10  dakika.

                        - Yapılan çalışmaların değerlendirilmesi. Gelecek toplantının saptanması.

                        - Tembihler, öneriler.

                  E) KAPANIŞ:

                        - Tekmil. Bayrak töreni, iyi dilekler, dağılış.                                                        10  dakika.

            2- AÇIK  HAVA ( KÜME – OYMAK – OCAK )  TOPLANTISI  :

a) Toplantı yerine geliş.

b) Bayrak töreni, iyi dilekler.

c) Kaynaştırıcı oyun, şarkı-marşlar.

d) Çalışma konuları.

e) Oyun ve şarkılar.

f) Liderler değerlendirmesi ve direktifler.

g) Bayrak töreni, iyi dilekler, dağılış.

3- TÖRENLİ  ( KÜME – OYMAK - OCAK ) TOPLANTISI :                  (Ant İçme Töreni)

a) Hazırlık, davetlilerin yerini alması, yerleşme.

b) Teftiş, tekmil, bayrak töreni, iyi dilekler.

c) Liderin toplantının önemi hakkında açıklamaları.

d) (Öbek-oba-ekip) gösterileri.

e) Ant içme (Arma, fular takma, kep veya bere giyme).

f) İlgililerin konuşması.

g) Kapanış konuşması.

h) Bayrak indirme, iyi dilekler.

ı) Resepsiyon, sergilenen çalışmaların gezilmesi.

 

OYMAK TOPLANTILARI

 

 Oymakta tüm obaların bir araya gelip programlı bir şekilde çalışmalarına oymak toplantısı denir. Oymak toplantıları her hafta 90-120 dakikalık zaman içinde yapılmalıdır.

Bu toplantılarda birbirleriyle bilgi, beceri ve davranış birliği sağlayacak, birbirleriyle yarışmayı, birlikte başarmayı, sevinmeyi ve üzülmeyi öğreneceklerdir.

 

Oymak toplantıları dört çeşittir :

1- Kapalı salon toplantıları.

2- Açık hava toplantıları.

3- Gezi şeklinde yapılan toplantılar.

4- Törenli toplantılar.

Oymak toplantılarının yapı taşları : Bol eğlence, disiplin, geliştirici eğitim, spor, oyun, değişiklik, yaratıcılık ve tekrardır. Oymak toplantılarında da küme toplantılarındaki genel uygulama hakimdir.Törenli toplantılar diğer basamaklarda olduğu gibidir. Beş tip oymak toplantısı vardır :

 

I.Tip Oymak Toplantısı :

1- Teftiş, tekmil, bayrak töreni ve iyi dilekler.

2- Oymakça oyun ve şarkılar.

3- Oymak başının konuşması .

4- Oba köşesi çalışmaları.

5- Oymak başının dersi. ( Düğümler. )

6- Bayrak töreni, kapanış.

 

II.Tip Oymak Toplantısı :

1- Teftiş, tekmil, bayrak töreni ve iyi dilekler.

2- Takım oyunları.

3- Oymak başının konuşması

4- Yarışmalar.

5- Obabaşının dersi

6- Obabaşının dersi ile ilgili yarışmalı oyunlar.

7- Oymak başının konu ile ilgili konuşması.

8- Bayrak töreni, kapanış.

 

III. Tip Oymak Toplantısı :

- Rutin işlemlerin (Bayrak töreni, teftiş, tekmil, iyi dilekler, kapanış vb.) dışında istasyon çalışması yapılır.

 

IV. Tip Oymak Toplantısı :

- Rutin işlemlerle birlikte oba toplantıları yapılır. Toplantıları obabaşıları yapar, lider sadece izler.

 

V. Tip Oymak Toplantısı :

- Rutin işlemlerle birlikte altı Kilometrelik oymak yürüyüşüdür. Çiğ erzak, çay pişirme, kampçılık konuları işlenir.

 

 

 

OCAK TOPLANTILARI

 

Ocak toplantılarında da teftiş, tekmil, bayrak töreni, iyi dilekler, kapanış vb. rutin işlemlerin hepsi yapılır. İçerik farklıdır.

 

Ocak toplantıları da dört çeşittir :

1- İlk Toplantı.

2- Kapalı Salon Ocak Toplantısı.

3- Açık Hava Ocak Toplantıları.

4- Törenli Toplantılar.

Bu toplantılar şu şekilde örneklenebilir :

 

1- İlk Toplantı :

   Bu kuruluş toplantısıdır. Bu toplantıda şunlar yapılır :

a) Ocak başının görevleri anlatılır.

b) Ekip başlarının görevleri anlatılır.

c) Ocak ile ilgili kurullar oluşturulur. (Sayman, sekreter, yazman.)

d) Planlama hazırlıkları yapılır.

2- Kapalı Salon Ocak Toplantısı :

   Ekipler oluşturulur. Ekip başı seçilir. Ekip başının görev  süresi bir yıldır. Ekip içinde diğer görevlerin dağılımı kendi aralarında demokratik yöntemlerle yapılır. Bu toplantılarda ayrıca sonraki çalışmalar planlanır.

 

3- Açık Hava Ocak Toplantıları :

  Geziler ya da birkaç günlük kamplar şeklinde yapılır. Geziler tarihi, turistik yerlere ya da piknik alanlarına olabilir.

  Kamplarda teknik iz ve işaretleri, pusula kullanma, kroki okuma ve çizme vb. konular işlenir. Kamp öncesinde de bu konular işlenmelidir. Kampa gelecek ziyaretçiler için rehber görevlendirilir. Kampta ekipler kendi yemeklerini yapar. Ayrıca sonraki ocak toplantıları planlanır.

 

04-  Törenli Toplantılar :

Ant içme ve Terfi Törenleri için yapılır. Diğer basamaklardaki törenli  toplantılar gibidir.

 

İZCİLİKTE BASAMAKLAR ARASI GEÇİŞ TÖRENLERİ

 

        KÜMEDEN OYMAĞA GEÇİŞ TÖRENİ :

 

Kümede çalışarak kendini yetiştiren Küçük İzciler, 12 yaşından sonra izciliğin ikinci basamağı olan oymağa geçerler. Kümeden oymağa geçecekler için Mayıs ayının ilk haftasında bir ayrılış töreni yapılır. Bu törene çevre büyükleri, veliler ve küçük izcilerin girecekleri izci oymağı davet edilir. Bu tören birkaç küme ve oymak birleşerek te yapılabilir.

Küçük izci üniteleri ve oymaklar karşılıklı olarak alanın yanlarında safta dizilirler. Küme başı Türk Bayrağının solunda yer alır. Kümeden ayrılacak küçük izcileri karşısına çağırır. Küçük izciler küme başının karşısında yer alınca, kümenin diğer küçük izcileri “Aramızdan ayrılan kardeşlerimizi sevinçle uğurlayalım” derler ve alkışlarlar. Küme başı karşısında duran küçük izcilere :

“Bu gün kümemizden ayrılıyorsunuz, aynı duygularla iyi bir izci olmanızı ve başarı sağlamanızı dilerim.” Der. Küçük izciler de “Bizi yetiştirmek  için çok çalıştınız, bu emeklerinizi, küçük izci kardeşlerimizi daima anacağız, sağ olun.” Cevabını verirler. Küme başı alır, çocukları oymağa; oymak başına götürür.

“Size eski küçük izcileri ve yeni izcileri getirdim.” Diyerek tanıtır. Oymak başı da : “Kümenizde nasıl çalıştılarsa, bizde de öyle çalışarak kendilerini yetiştireceklerine inanıyorum. Emeklerinize teşekkür ederim.” Der. Çocuklara oymaktaki yerlerini gösterir. İzciler yeni arkadaşlarını alkışlarlar. Bundan sonra her iki ünite izcileri hazırladıkları programı sunarlar. Tören programı gereği bayrak indirilir. İzcilerin dağılması ile tören sona erer.

 

OYMAKTAN OCAĞA GEÇİŞ TÖRENİ :

 

İzcilerin bağlı olduğu oymak 16 yaşına basan izcilerin Ergin İzci Ocağına geçmelerini temin için “oymaktan ocağa geçiş töreni.” Düzenler. Bu tören genellikle cumartesi günleri olmalı.

Oymak  (U) düzeninde toplanır. Ocağa geçecek adaylar ikişerli sıra olmak kaydı ile sırtlarında çantalar ve geziye çıkmaya hazır durumda (U)’nun açık tarafında dururlar. Bunların  önünde  oymak başı ve ocak başılar yer alır. Onların hemen önünde ise safta dizilen ocağın ekipleri durur.

Oymak ayrılacak izcilere hitaben, yüksek sesle veda valsini söyler. Veda valsinin bitimi ile beraber oymak başı izcileri ocak başına getirir ve tanıştırır. Kısa selamlaşmalardan sonra iki izciye çıkacakları gezinin talimatını içeren bir zarfı kendilerine verir. İki izci herkesi selamlayarak gezi yerine gitmek üzere oradan ayrılır. Ocak başı, bu izcilerin gezi sırasında neler yapacaklarını oymağa anlatır.

Oymak ve ocak gösterileri ile tören sona erer.

 

TÖREN PROGRAMI ÖRNEĞİ :

1- Bayrak Töreni.

2- İzci Marşları ve Şarkıları.

3- Liderin Konuşması.

4- İzcilerin Gösterileri.

5- Oymağa – Ocağa Geçiş Töreni.

6- Bayrak Töreni ve Dağılış.

 

(Bu program her iki basamak için de uygulanabilir.)

İZCİLİĞİN TARİHÇESİ


         İzcilik ilk kez İngiltere'de başlamıştır. İzcilik düşüncesini ortaya atan kişi Gillwell Lord'u Baden Powel'dir. Biz izciler ona kısaca BP olarak anarız. BP izcilik düşüncesine nasıl sahip olduğunu "Erkek Çocuklar İçin İzcilik" adlı kitabında şöyle anlatmaktadır. İngiltere sahillerinde dört kardeşimle birlikte bir deniz izcisi olarak dolaştığın günler, çocukluk yıllarımın en güzel anılarıdır. Gerçi bizler gerçek bir deniz izcisi değildik, çünkü o zaman deniz izciliği denilen birşey yoktu. Ama bizim bir yelkenimiz vardı; her mevsim ve havada bu yelkenlide yaşar e onunla denizlerde dolaşırdık ve çok da eğlenirdik. Bu yaşantının zevkini çıkardığımız gibi zahmetine de katlanırdık. Sonra öğrenciyken boş zamanlarımızda, ormanlarda tavşan yakalamak ve onları pişirmek, kuşları gözlemek ya da hayvanların ayak izlerini takip ederek bir halli izcilik yapardım. Daha sonraları asker olunca Hindistan ve Afrika ormanlarında yaptığım avcılık ve Kanada'nın orman köylerinde geçirdiğim yaşam benim için çok zevkli olmuştur. Daha sonra Güney Afrika muharebelerinde tam ve izci gibi yaşamak fırsatını buldum.Evet bu yaşantı bana o denli zevk vermişti ki "bunu neden ülkemin gençleri de tatmasın" diye düşündüm. Gördüğün gibi izcilik zevkli bir yaşantı içinde olmak ve bunu başkalarının da yaşamasını düşünmektir. BP bu düşüncelerini kaleme alarak zevkli ve macera dolu yaşantıya diğer gençlerin nasıl katılabileceğini sistemleştirmeye çalıştı.
        İlk kamp denemesini 1907'de Brownea adasında aristokrat ve kenar mahalle çocuklarından oluşturduğu 24 kişi ile yaptı. "Başarılı olduğunu görünce 1908 yılında "erkek çocuklar için izcilik" adlı kitabını yayımladı. Kitap kısa zamanda tükenince, yeni baskıları yapıldı ve pek çok ülkede milyonlarca sattı. Kitabın yayınlanmasından iki yıl sonra İngiltere'de izci sayısının on bini bulduğu belirtilmektedir. Bu MP'nin koyduğu sistemin gençler tarafından ne kadar kolay kabul edildiğinin belki de ilk kanıtıdır.
      BP, 1910 yılında kız kardeşi yardımı ile ilk kız izcilik çalışmasını da başlattı. Aynı yıl deniz izcilik teşkilatını da kurdu. Sistemin hızla yayılmaya başlamasına bağlı olarak küçükler çocukların velileri küçükler için de izcilik çalışması başlatılmasını istediler. Bunun sonucu olarak 1913 yılında küçük izcilik çalışması başlatıldı. 1917 yılında da daha büyükler için ergin izcilik çalışmasını başlattı. Tüm dünyada hızla yayılan izciliğin dünya barışına katkısını sağlamak için ilk uluslararası izci kampı JAMBOREE 1920 yılında yapıldı. İzcilik artık uluslararası bir gençlik teşkilatı olmuştur. Dünya izcilik teşkilatı kurulda ve BP başkanlığına getirildi. 1941 yılında da hava izciliği başlatıldı.

                                                    İZCİLİK
Bu tanımlardan sonra; bir izci olarak sen okul dışında izcilikten, izci olmaktan, yürüyüşe çıkmaktan, en iyi arkadaşlarınla birlikte kamp yapmaktan, yüzmekten, dalmaktan, balta kullanmaktan, doğada iz takip etmekten, kamp ateşinin alevlerini seyredip geleceğini düşünmekten çok hoşlanacaksın.
Ormanda sessizce yürümeyi, görünmeden hayvanları izlemeyi, kuşların ötüşlerini taklit ederek onları çağırmayı öğrenecek ve bütün bunları eğlenceli bulacaksın. Arazide yolunu harita ve pusula yardımı ile bulmak, acıktığın zaman kendi yemeğini yapabilmek, yıldızların altında veda, bir çadırda uyumak sana zevk verecek. İzcilikte doğa ile başbaşa ve uyum içinde yaşayabilen bir insan haline geleceksin.
Bununla beraber, izcilik açık havada eğlenmekten, yürüyüşlere çıkmaktan ve kampçılıktan çok daha fazla bir anlam taşır. İzcilik bir yaşam biçimidir. İzcilik sorumluluk sahibi bir insan olarak yetişmek, başkalarına yardımcı olmayı öğrenmektir. İzci Andı ve Türesi sana iyi bir vatandaş, iyi bir insan olabilmen için rehberlik edecek. And ve Türe sana, izciden beklenenleri anlatır, görevlerini belirtir. İzci parolası "DAİMA HAZIR"dır. İzciliğin sloganı "HER GÜN EN AZ BIR İYİLİK" yapmaktır. Parola ve slogan ikisi birlikte senin            

Yardım etme arzunu ve yeteneğini gösterir.                                            . 
Bir izci olarak yaşamak seni güçlendirecek ve kendine güvenini artıracak. izcilikte ilerlerken sana yardımcı olacak, izcilik becerilerini öğrenmenin yanı sıra liderlik becerilerini de geliştireceksin. İzcilik seni hayatının gelecek aşamalarına hazırlayarak, hem bedenen ve de fikren çağdaş bir insan olmanı sağlayacaktır.
Haydi katıl bize, katıl İzcilik Hareketine. Obanda ve ünitende yaşamının en güzel günlerinden bazılarını geçireceksin. İzcilik, tüm izciler için bir yaşam biçimi çoğu, izci için ise aynı zamanda en sevdikleri spordur. Aslında izcilik, kamp yapma, yürüyüş, yüzme, oryantasyon ve daha pek çok spor dalının bir araya gelmesidir.İzcilik eğitimin sırasında farklı etkinlik ve beceriler için farklı işaretler kazanacak ve bunları gururla üniformanda taşıyacaksın. "Her şey izcilik için ve her şey izciliğin içinde"dir.

İZCİ TOKASI


Tokalaşma iki kişinin birbirleriyle tanışmaktan duydukları mutluluğu gösterir. Bütün dünyada tokalaşma sağ elle yapılır. Ancak izciler diğer izci kardeşleriyle tokalaştığında sol eliyle tokalaşır.
Dünyadaki tüm izciler sol elleri ile tokalaşırlar. Bunun nedenleri vardır. İzciler tokalaşırken selam verme zorundadır. Bu nedenle sağ elleriyle selam verirken sol elleriyle tokalaşabilirler. Ayrıca sol el kalbe daha yakın olduğundan bir içtenlik ve dostluk göstergesidir.

 

ÖNEMLİ İZCİLİK GÜNLERİ

Enerji Tasarrufu Haftası

: Ocak ayının ikinci haftası

Düşünce Günü

: 22 Şubat

Baden Powell Doğum Günü

: 22 Şubat

Orman Haftası

:Martın son haftası

Kütüphane Haftası

:Martın son pazartesi günü

Sağlık ve Sosyal Güvenlik haftası

: 07-13 Nisan

Turizm Haftası

: 15-22 Nisan

Trafik Haftası

: Mayıs ayının ilk haftası

Anneler Günü

: Mayıs ayının ikinci pazar günü

Gençlik Haftası

: 19 Mayıs Haftası

JOTI / JOTA

: Ekim Ayının üçüncü pazarı

Öğretmenler Günü

: 24 Kasım

Tutum ve Yerli malı Haftası

: 12-18 Aralık

MİLLİ BAYRAMLAR VE ÖNEMLİ GÜNLER

Yılbaşı

: 1 Ocak

Çanakkale Zaferi

: 18 Mart

Ulusal Egemenlik ve ÇocukBayramı, T.B.M.M. AÇlLlŞl (1920)

: 23 Nisan

Anneler Günü

: 14 Mayıs

Hava Şehitlerini Anma Günü

: 15 Mayıs

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

: 19 Mayıs

İstanbul'un Fethi (1453)

: 29 Mayıs

Babalar Günü

: 18 Haziran

Meşrutiyetin iıanı (1908)

: 23 Temmuz

Lozan Günü (1923)

: 24 Temmuz

Zafer Bayram 1 ( 1922)

: 30 Ağustos

Ankara'nın Başkent Oluşu (1923)

: 13 Ekim

Cumhuriyet Bayramı (1923)

: 29 Ekim

Atatürk'ün Vefatı (1938)

: 10 Kasım

 

                                    BAYRAK TÖRENİ                     .
Bu tören, izci ve liderlerin bayrağa ve vatana karşı saygı ve bağlılıklarını, üniformalı, özenli ve disiplinli olarak gösterdikleri bir törendir. İzcilik faaliyetlerinin hepsinde mutlaka bayrak töreni yapılır.

Bu törenin işleyiş sırası;

1 - Toplanma (U düzeninde)
2 - Tekmil
3 - Bayrak devir teslimi
4 - Bayrak çekilmesi
5 - Teftiş sonuçları ve duyurular
6 - İyi dilekler
7 - Dağılma
şeklindedir.

Bayrak töreninde hassasiyetle üzerinde durulması gereken noktalardan birisi bayrak devir teslimidir. Bu bölümde ekipler yerlerine komutlar ile giderler. İki ekip "U"nun açık ağzında bayrak direği aralarına gelecek şekilde birbirlerine dört adım mesafede dururlar. Dikkat komutunun verilmesiyle devir-teslim başlar. Bu sırada ekiplerdekiler selam verirler. Üstünde durulması gereken nokta söylenecek sözlerdir. Teslim eden "ŞEREFİYLE KORUDUĞUM BAYRAĞI  TESLİM EDİYORUM", teslim alan ise "ŞEREFİYLE ALDIĞIM BU BAYRAĞI ŞEREFİYLE KORUYACAĞIMA SÖZ VERİYORUM" der. Daha sonra komutla ekipler düzenli bir şekilde yerlerine geçerler.

Sıra bayrağın çekilmesindedir. İstiklal Marşı yönetecek kişi , bayrağın hazır olduğunu görünce "Hazır Ol" komutun verir. Ses verdikten sonra marşı söyletmeye başlar. Bu arada bayrak ekibindekiler ve Kurs ve Kamp Müdürü de selam verir. Bayrağı çeken, bayrağı düşmemesi için ipin ucu tutulur ve bu ırada bayrağı çekende selam durumuna geçer. Marşı yönetmen kişi marşın bitiminde dönüp bayrağı selamlar ve "Rahat" komutu verir. Ancak bundan sonra bayrak ipi yerine bağlanır. Duyurular, iyi dileklerden sonra nöbetçi liderin komutayla dağılınır.
Bayrak toplu halde İstiklal Marşı söylenilerek indirilebileceği gibi, nöbetçi lider nezaretinde düdük (dikkat) komutuyla da indirilebilir.
Bayrak çekilirken mümkün olduğu kadar hızlı çekilir. İndirilirken ise İstiklal Marşının söyleniş süresi kadar zamanda indirilir. Daha sonra üçgen şeklinde katlanarak saklanır.

 

OBANIN ADI

Her obanın bir adı vardır. Eğer, daha önceden kurulmuş bir obaya katıldınsa, obanın adının geçmişini ve obanın niçin bu adı aldığını öğren. Obanızın adı bir kuş veya hayvan ismi ise bu kuş veya hayvanın yaşam şekli, haberleşme metodları, sesleri, genel özellikleri gibi detayları da öğrenmelisiniz.
Obaların çoğu oba hayvan ya da kuş isimlerini obasının ismi olarak seçer. Bu isimlerde doğanın gerçek tadı vardır. Denize yakın bir bölgedeki bir oba kendisine MARTI obası adını seçerken dağlara yakın bir yerdeki oba da KARTAL obası adını alabilir.                          .     
"Dağ Şahini", "Ulu Doğan" gibi alt tür isimler ile, "Süzülen atmacalar", "Keskin gözlü atmacalar'' gibi özel isimler de obanızın adına bir farklılık getirebilir.                  .
Obanızın adı olarak ünlü kişilerin isimlerini de kullanabilirsiniz. "Sabiha Gökçen Obası", "Baden Powell Obası" gibi.

OBA YÜRÜYÜŞLERİ VE OBA KAMPLARI

İyi çalışan obalar açık havada pek çok etkinlik gerçekleştirirler. Düzenli olarak günü birlik yürüyüşlere (Doğa yürüyüşülerine) çıkarlar. Bu Doğa yürüyüşlerinin onayı önceden oymağın liderinden alınmalıdır. İyi obalar geceyi kendi kurdukları kamplarda geçirirler. Ama oban böyle bir kampa ancak obabaşın oymak başı tarafından gece kampı lideri olarak onaylanırsa çıkabilir. Obabaşının henüz bu konuda yeterli eğitimi yoksa, oban izcilerden birinin babası ya da oymak lideri ile bu kampı gerçekleştirebilir.
Obanın hedefi, kendi gece kamplarını düzenleyebilmek üzere kampçılık alanında çok iyi bir eğitim görmektir.Doğa yürüyüşü ve kampa çıkışlar oba yaşamının en yüksek noktalarıdır. Kamp ateşlerinin çevresinde oba ruhu en yüksek noktasına erişir, sen ve arkadaşların kendinizi izciliğe daha da yakın hissedersiniz. Obadaki olayların hepsi obaca planlanır. Obabaşının pek çok güzel düşüncesi vardır. Zaten obabaşı olarak seçilmesinin nedeni de budur. Obabaşınız size önerilerle gelir ve sen ve arkadaşların hep birlikte karar verir ve kararlaştırdığınız şeye hep birlikte katılırsınız.                            .
Oban bir Doğa yürüyüşü bir kamp ya da başka herhangi bir iş için bir saat ve tarih belirlemişse, o tarih ve zamanda hava yağmurlu da güneşli de olsa belirlenen noktada olman gerekir. Yalnızca güneşli havalarda ortaya çıkan güneşli hava izcisinin ne obasına ne de kendine pek fazla yararı dokunmaz. Obasına yararlı olan ve bu arada en fazla eğlenen izci her türlü hava koşulunun izcisidir.

 

OYMAK LİDERLERİN

Şimdi… Oymak liderlerin kim? Hepsinden önce oymakbaşın. Oymakbaşın oymağında bulacağın neşe ve heyecanı planlamak için saatler harcar, yapabileceğin yeni ve heyecan verici şeyleri öğrenmek için eğitim görür. Oymakbaşın her oymak toplantısında hazırdır ve oymakla birlikte gezilere kamplara gider. Oymakbaşın her zaman tavsiyelerine başvurabileceğin bir arkadaştır. Oymakbaşı bunları neden mi yapar? Çünkü izciliğe inanır, çocukları sever ve onların gerçek insanlar olmasına yardımcı olmak ister.
Oymakbaşı yardımcın, oymakbaşına yardım eder ve gerek duyulduğunda oymağın sorumluluğunu üstlenir. Oymakbaşı yardımcın da tıpkı oymakbaşın gibi sizin için çalışarak ve planlar yaparak bir dolu zaman harcar                                     .
Oymağının bir de kendisine destek olabilecek insanlar

 

OYMAK YÜRÜYÜŞLERİ VE KAMPLARI

Her oymağın bir açık hava programı vardır. Oymak yıl boyunca ayda bir yürüyüşe ya da hafta sonu kampına çıkar. Bu yürüyüş ve kamplar her obaya oymağın en iyi obası olduğunu kanıtlama fırsatı verir. Yılın en büyük olayı tüm obaların bir arada olduğu yaz kampıdır. Yürüyüş, hafta sonu kampları ve yaz kampında izciler açık havada kendi işlerini kendileri görmeyi öğrenirler. Obanın her üyesi beceriler kazanıp kendine daha çok güvenirken, oba da daha iyi bir oba haline gelir. Oba toplantılarına düzenli olarak gel, tüm heyecan ve enerjinle oyunlara, yarışlara katıl. Unutma ki, obanda ve oymağında gerçekleşen her güzel şeyin nedeni izci olmaktan heyecan ve onur duyan sen ve seninle aynı heyecanı ve onuru paylaşan arkadaşlarındır. Oymağının ve obanın başarısı senin ve arkadaşlarının gayretlerine, içinizde duyduğunuz izcilik ruhuna bağlıdır. İzciliğe kendinden ne kadar çok verirsen, izcilikte sana o kadar çok şey verecektir.

 

İZCİLİK RUHU

İzci Andında senden bir izci olarak beklenenlerin net bir açıklamasını bulacaksın. And içtiğin zaman, Tanrıya, vatanına, başkalarına ve kendine karşı, görevlerini yerine getirmek için söz vermiş olursun.
İzciliğe başlamak kolay ama gerçek bir izci olmak zordur. İyi bir izci olmak için kararlılık gerekir. İzcilik bir oyundur ve bütün oyunlarda olduğu gibi izcilikte de takım dışı kalmak istemiyorsan uyman gereken kurallar vardır. Bu kuralları İzci Andında, İzci Türesinde, İzci Parolasında ve sloganında bulabilir ve ancak bu kurallara uyarak gerçek bir izci olabilirsin.

İZCİ PAROLASININ ANLAMI

İzci Parolası "Daima Hazır"dır. Eski zaman şövalyelerinin parolası "Daima Hazır Ol"du. İzciler de modern şövalyelerdir. Kendilerini her zaman güçlü tutmaya çalışan, problemleri çözmeyi öğrenen, asla şaşkınlıktan donup kalmayan modern şövalyeler, İzci Parolası zihnen ve bedenen; görevini yerine getirmeye, gerektiğinde tehlikelere göğüs germeye ve başkalarına yardımcı olmaya hazır olmak anlamına gelir. Ne kadar çok izcilik becerisi geliştirirsen o kadar iyi hazır olabilirsin. Örneğin, bir kazada, kazazedeye ilk yardım becerinle yardım ederken boğulmakta olan bir çocuğu yüzme ve hayat kurtarma çalışmalarında edindiğin becerilerle kurtarabilirsin. Bununla beraber "Daima Hazır" parolasının izciliğin kurucusu BADEN POWELL tarafından yalnızca kazalar için düşünülmediğini unutmamalısın. B.P. "Daima Hazır" parolası ile iyi bir vatandaş olmaya, başkalarına mutluluk vermeye hazır olmayı kast etti ve her izcinin iyi şeyler için çalışmaya ve olabilecekleri güçlü bir yürekle karşılayabilmeye hazır olmasını istedi. Yaşam için hazır, mutlu yaşamağa ve elinden geleni yaptığını bilerek mutlu ölme "DAİMA HAZIR".

 

KAMPIN PLANLANMASI
Kampa çıkma günü kararlaştırıldığında, obanla kampın planlanması için daha önceden bir araya gelirsin.

-Kişisel Malzeme: Nelere ihtiyacımız olacak. Neler götüreceğiz?
-Oba Malzemesi: Çadır ve kap-kacak. Bunları kim taşıyacak?
-Yemek ve Yiyecek Listeleri: Ne yiyeceğiz? Kaça mal olacak?
-Ulaşım: Kampa yürüyerek mi gideceğiz? Yoksa özel taşıt mı kiralayacağız? Gezi için izin almamız gerekiyor mu?
-Kamp Alanı: Nereye gideceğiz, bu alanda kamp yapmak izne ihtiyacımız var mı?
-Ateş Yakma: Ateş yakmak için özel izin almamız gerekiyor mu?
-Zaman: Ne zaman yola çıkacağız, ne zaman döneceğiz?
-İzin: Velilerden alınacak izin belgeleri tamam mı?
-Etkinlik Plan: Neler yapacağız? Kararlaştırdığımız etkinlikler için ne tür araç, gereç götürmeliyiz?

Bütün bunları kararlaştırabilmek için uzun bir toplantıya katılman gerekecek ama bu toplantı aynı zamanda sana heyecan ve mutluluk verecek.

SIRT ÇANTALARI

Kullanacağın sırt çantasının izcilikteki önemi ancak uzun bir yürüyüş veya kötü bir havada yapılan kampta belli olur. Eğer sırtına uygun olmayan bir tür çanta almış veya hatalı doldurmuşsan o sırt çantası sana zor anlar yaşatabilir. Oldukça pahalı olan sırt çantanı almadan önce liderlerine ve izci arkadaşlarına danış hatta geçici olarak arkadaşlarının sırt çantasını kullanarak ihtiyaçlarını belirle, ondan sonra çanta tipini seçerek al. Sırt çantası tipi gideceğin kampın çeşidini ve süresine bağlı olarak değişir. Çok büyük sırt çantası iyi çanta demek değildir. Onu uzun süre sırtında taşıyacağını unutma.
Yumuşak-Arkalı Sırt Çantaları: Kısa mesafedeki kamplara giderken bu tür bir çanta senin için çok uygun olacaktır. Bu çantaları çadır bezinden su geçirmez naylondan tek göz halinde sen de yapabilirsin.
Uyku malzemen büyük bir olasılıkla çantana sığmayacaktır. Yatak malzemeni sosis gibi yuvarlayıp yere sereceğin plastik örtüye sardıktan sonra çantanın kapağının altından yanlara sarkıtıp at nalı şeklinde bağlayabilir ya da kayışla tutturabilirsin.
Çerçeveli Sırt Çantaları: Uzun bir Doğa yürüyüşü'a çıkarken yumuşak arkalı bir sırt çantası uygun olmaz. Sırtını ter içinde bırakabilir. Bu durumda çerçeveli bir sırt çantası taşıman doğru olur. Bu çantalar alüminyum borudan çerçevelere oturur. Uzun yürüyüşler için uygundur.

KİŞİSEL KAMP MALZEMELERİ

Kamp malzemelerini şu ana başlıklar altında düşünebilirsin.

· Uyku malzemesi
· Yemek malzemesi
· Temizlik malzemesi
· Zorluklara karşı hazır olmanı sağlayacak onarım malzemesi
· Kamp türüne göre ilave malzemeler

Bunları bir liste halinde sıralarsak;

Üniforma
Gömlek
Fular/Fular bağı
Şapka
Pantolon
Sırt çantası
Uyku tulumu, battaniye
Şişme yastık
Matara
Bıçak, çakı,
Balta
Kibrit, Çakmak
Düdük
Pilli cep feneri ,Işıldak, Yedek Pil
Yemek takımı
Tabak
Çatal,Bıçak,Kaşık
Bardak
Sabun
Tuvalet Kağıdı,
Temizlik malzemesi,Yedek mendiller
Sünger
El havlusu, Banyo havlusu
Diş Fırcası, Diş Macunu ,
Tarak
Özel ilaçlar
Özel giyim eşyası
İç Çamaşırı
Çorap
Eşofman/Pijama
Pamuklu Tişort
Yedek Pantolon
Terlik
Yedek Ayakkabı
Kalın Yünlü Kazak (gerekliyse)
Rüzgarlık veya Kaban
Pusula
Pilli radyo, müzik aleti
Defter, kalem
Çadır ve mat
İp
Basit Dikiş onarım Malzemesi ikiş iğnesi,İplik,Çengelli iğne
Sinek ve sivrisinek kovucu ilaç
Küçük ilk Yardım Seti
Saat
Dürbün
Küçük Ayna
Yere yayacağın plastik ya da naylon örtü
Müzik Aleti, Şarkı kitabı
Olta (gerekliyse)
Mayo (gerekliyse)
Fotoğraf Makinası (gerekliyse)
İçinde para ve kimlik olan cüzdan
İzcinin el kitabı

Kamp gereçlerini hazırlarken bu listedeki isimlerin yanına bir kalemle çarpı koyarak koyduklarını kontrol edebilirsin.

 

 

ÇADIRLAR

Kamp deyince akla çadır gelir. Ama ne tür çadır? Çadırın yapacağın kampa uygun olmalıdır.
Yatma amaçlı kullanılan kişisel çadırlar olarak eskiden Kızılay çadırı denilen büyük tahta direkli çadırlar kullanılırdı. Ancak ağırlık ve taşıma güçlüğü nedeniyle pratik olmadığından artık pek kullanılmamaktadır. Daha sonra izcilikte alüminyum çubuklu çadırlar kullanılmaya başlanmıştır. Bu tip çadırlar daha yüksek boylarda kurulabildiğinden hala içinde oturulması gereken veya mutfak işlemlerine yönelik olarak kullanılmaktadır. Çadır tiplerinde son yıllarda büyük gelişmeler olmuş ve fiberglas çubukların içiçe geçmesiyle kurulan kubbe "dome" tipi çadır tipi ortaya çıkmıştır. Yeni tip çadırların hem kullanımı rahat hem de kurulması çok kolaydır. Ayrıca çok hafiftirler.


İzci kamplarında genelde izcilerin en az üç kişilik çadırlarda kalmaları güvenlik, rahatlık ve düzen açısından uygun görülmektedir. Bu nedenle izci ünitelerinin alacağı çadırları bu prensibe göre almaları uygun  olacaktır.Faaliyet amacıyla da değişik çadır türleri mevcuttur. Bunlar branda tente tipi büyük çadırlar veya demir veya alüminyum profilden yapılan ve üstüne naylon geçirilerek kapatılan büyük çadırlardır. Bu tip çadırların hem taşınması hem de kurulması oldukça zordur. Ancak uzun süreli kamplarda her hava koşulunda faaliyetlerin yapılabilmesi için gereklidir.                 .

Yıl Boyunca Kul1amlabilen Ünite Çadırları:
Obanın ve oymağının hafta sonu kamplarında ve yaz kamplarında kurulması kolay iki/dört kişilik çadırları kullanabilirsin. Bu çadırların içinde düzgün yatılabilmesi ve içinde rahat edilebilmesi amacıyla taban boyunun 2 m., yüksekliğinin ise 1 m.den az olmaması gereklidir. Çadırın eni çadırda kaç kişi yatabileceğini belirler. Bu çadırların su geçirmez ve ateşe dayanıklı bir materyalden yapılmış olması daha uygun olacaktır. Ama unutma ki hiç bir kumaş yanmaz kumaş değildir.

Uzun Dönem Çadırları:

İllerin mahalli kampları  için bütün yaz kurulu kalabilecek çadır bezinden yapılmış büyük çadırlar uygun olacaktır.

Hafif Çadırlar:

Uzman bir kampçı olduğun zaman, sırt çantanla çıkacağın gezide (kamp kurmak isteyebilirsin. Bu iş için en uygunu malzemesi ve kumaşı hafif olan bir çadır olacaktır. Bu nedenle tek kişilik hafif ve kurulması kolay çadır alabilirsin.

                                                    İZCİ ÇAKIN

İzci çakın doğa adamları tarafından en fazla tutulan bıçaktır. İzci çakısı keskindir ve konserve açacağı, tirbuşon, tornavida gibi kullanabileceğin parçaları da vardır. İzci çakısını cebinde taşıyabilir, ya da sapındaki halkadan kemerine asabilirsin.

                                      DÜĞÜMLER VE BAĞLAR

Bugüne kadar evinde çeşitli ihtiyaçlarını gidermek için değişik düğümler kullandın. Bir paket yapmak, çamaşır ipi germek bazı düğümleri bilmeni gerektirir. İzcilik çalışmalarındaki ihtiyaçların için birkaç tane daha öğreneceksin. Kampa çıktığında çadırını kurar, tesis yaparken düğümleri kullanacaksın. Kılavuzluk, dağcılık, kayakçılık gibi uzmanlıklarda da bazı özel düğümler öğreneceksin. Öğreneceğin tahlisiye bağı belki de bir gün bir hayatı kurtarmanda sana yardımcı olacaktır.
İzci düğümleri kolay yapılan, kendiliğinden çözülmeyen fakat arzu edildiğinde kolayca çözülebilen düğümlerdir.
Özelliğine uygun durumlarda kullanılırlar. İzciler çoğu işlerini, özellikle izci tesislerini sargıları, ipler yardımıyla düğümleri kullanarak yaparlar.
İzcilerin, bulundukları aşama itibariyle belli düğümleri bilmeleri gerekir. Pek çok izci düğümü vardır. Bunların tamamını tüm izcilerin bilmesi oldukça zordur. Ancak izci düğümlerine karşı özel merakı olanlar bu düğümleri zaman içinde öğrenirler. Çok kullanılan bazı düğümleri ise her izcinin bilmesi gerekir. Örneğin; camadan, sancak, kazık vb. düğümler öğretilirken öğreten ile öğrenenin ayrı yönde durmaları, öğrenmeyi kolaylaştıracaktır.

Düğüm atmanın sırrı, doğru düğüm kullanmak ve onu mükemmel bağlamaktır. İş görmesini istediğin sürece açılmayıp istediğin zaman kolayca çözebileceğin düğüm doğru düğümdür.

Yanlış düğüm ise uygunsuz bir anda çözülebilen ya da sıkışıp daha sonra açmak istediğinde çözülmeyen düğümdür. Şekilleri dikkatlice izleyerek izci düğümlerini öğrenebilir, birlikte eğlenebilirsiniz.

Başlangıç için kalın bir ip veya halat kullanın. 2 m. uzunluğunda 1 cm. kalınlığında bir halatla elinizde önünüzde veya kendi bedeniniz etrafından düğüm çalışmaları yapın. Genellikle bir düğümü gerçekten öğrenip öğrenmediğinizi anlamanın yolu, onu karanlıkta atmaya çalışmaktır. Düğümü her zaman iyi bir ışıkta atma şansına sahip olamayabilirsiniz.

 Fiyonk Bağı

 Kazık Bağı

 İkili Sancak Bağı

 Sekiz Bağı

 Balıkçı Düğümü

 Taşıma Düğümü

 Sağ Sancak Bağı

 Camadan Bağı

 İkili Kazık Bağı

 Germe Bağı

 Kısatma Bağı

 Sol Sancak Bağı

 Hırsız Bağı

 Kördüğüm

 Oduncu Düğümü

 Camadan: İki ipi birbirine ve ilk yardımda sargı işlerinde kullanılır.

Kazık : Bir ipi direğe, kazığa veya da ağaca bağlamak için kullanılır.

Balıkçı : Islak ve kaygan iki ipi birbirine bağlamak için kullanılır.

Tahlisiye : Hiç çözülmeyen bu düğüm kurtarma işlerinde kullanılır.

Kısaltma : Gevşek ipleri kısaltma ve gerdirme için kullanılır.

Sancak : Kalınlıkları ayrı veya bayrakları bayrak direğindeki ipe bağlamakta kullanılır.

Dülger : Bir ipi, bir direğe veya kütüğe tespit etmek için kullanılır.

Balıkçı : Direğe veya halkaya bir ipi bağlamak için kullanılır.

Kelepçe : Yangından kurtarılanları aşağıya indirmede kullanılır.

Çıkmalı : Çekme veya taşıma ilmiği olarak kullanılır.

Sekiz : İnce iplerin uç kısımlarının açılıp, dağılmaması için kullanılır.

Germe : Çadır iplerinin kayıcı gergi düğümü olarak kullanılır.

 

 

Direklerin Bağlanmasında,

Yanyana : Önce kazık düğümü atılır. Daha sonra ipi iki ağaç arasında sekiz şeklinde dolaştırılır ve iki ağaç ortasında birkaç tur döndürülerek, kazık düğümü ile bitirilir.

Kare : Önce bir kazık düğümü atılır. Sonra dik açı şeklinde sargılar yapılır ve başta atılan kazık düğümü ile bitirilir.

X şeklinde : Önce iki ağaca dülger atılır. Sonra sıra ile, ağaçların üstünden ve altından geçirilerek sıkıca bağlanır. Sonunda kazık düğümü atılarak bitirilir.

                                                                   TESİS YAPIMI

Tesis yapımında kullandığın tüm bağlar sağlam olmalı ve kaymamalı. Bunu sağlamak için tesis projelerini oluştururken üçgenlere yer ver.
Yaratıcılığını kullanarak daha değişik tesisler yapabilirsin. Tesis yaparken göz önünde bulundurman gereken şey yapacağın tesisin gerçekten işe yaraması ve kullanılmasıdır.
Tesis yaparken ağaçlara zarar vermemen, yaş ağaç ve dalları kesmemen gerektiğini hiçbir zaman unutma.

                               GÜVENLİ BİR ATEŞİN YAKILMASI

Memleketimizde her yıl orman yangını sonucu ormanlarımızın bir bölümü yanıp kül olmaktadır. Bu orman yangınlarının çoğu kamp ya da piknik ateşi konusunda dikkatli olmayan kişiler yüzünden çıkar. Bir izci olarak sen yaktığın ateşin, güvenli bir ateş olduğundan emin olmalısın.                .
Ateşi yakmadan önce, ateş yakacağın yerde ateş yakılmasına izin verilip verilmediğini bilmen gerekir. Yalnızca mahalli kamp alanında özel izin almadan ateş yakabilirsin. Halka açık ormanlarda ya da parklarda ateş yakmak için nereye başvuracağını öğren.

Güvenli Bir Ateş Alanı Oluştur:
Ateş daima tam bir kontrol altında olmalı yani ateş etrafı yayılmayacak bir noktada yakılmalıdır. Ateş yakmak için yanabilecek her tür şeyden (ağaçlar, otlar, kurumuş çam yaprakları) uzakta bir yer bul. Ateşin kontrolünü bir kez kaybedersen ve ateş yayılırsa söndürmen çok zor olur. Ateş yakacağın yeri çıplak toprak, kaya, kum ya da kil ortaya çıkıncaya kadar iyice temizle. Eğer yer otlarla kaplı ise küreğinle belleyerek otları bozmadan kalıp halinde çıkarıp, kalıpları gölge bir yer koymayı unutma ve kurumamaları için arada sırada üzerlerine su serp. Daha sonra ateşin etrafındaki alanı ateş merkez olmak üzere 3 metrelik çapı olan bir daire şeklinde temizle. Bu alan içindeki kuru otlar, çam iğneleri, yapraklar gibi kolay tutuşabilecek şeyleri alanın dışına çıkar. Acil durumlar için yakına bir kova su koy. Şimdi malzemeyi hazırlayıp ateşini yakabilirsin.

ATEŞ İÇİN GEREKEN MALZEMENİN HAZIRLANMASI

Ateş yakmak için üç çeşit malzemeye ihtiyacın var.

Hemen Tutuşan Malzeme:
Bunlar bir kibrit alevi ile hemen yanar ve küçük dal parçalarını, çalı çırpıları tutuşturur. Çam ormanlarında yerdeki kuru çam yapraklarını, geniş yapraklı ağaçların bulunduğu ormanlarda ise ağaca zarar vermeden kırdığın kuru dallardan yonttuğun tutuşturucu olarak kullanabilirsin. Tarlalarda ise geçen yıllardan kalan yabani otların uç kısımları bu iş için kullanılabilir. Yağışsız bir havada, ormanda yerde bulduğun çalı çırpıyı kullanabilirsin. Ağaçlardaki ölü ince dallar da kırılıp kullanılabilir. Böyle bir durumda kolayca kırılan dalları kır. Eğer dal kırılmıyor esnek bir şekilde bükülüyorsa henüz ölmemiştir. Kırma.

Yakacak: Kuru dalları 25-30 cm. uzunluğunda parçalara ayır bu işi onları kırarak ya da balta veya testere ile keserek yapabilirsin. Ormansız alanlarda odun kömürü ile yetenek zorunda kalabilirsin.

OCAK VE ATEŞ ÇEŞİTLERİ

Üç Ayaklı Ocak (Sacayağı Tipi Ocak);
Bu tür ocak tek bir tencere ya da tava için uygundur. Böyle bir ocağı hazırlamak için hazırladığın odunların etrafına uygun boyda üç kaya koyman yeterli Üç metal çadır kazığını yere çakarak da böyle bir ocak elde edebilirsin.

Kaya Ocağı;

Kaya ocağını hazırlamak için kuru ve düz kayalar seçmen gerekir. Seçtiğin bu kayaları tencerelerin üzerinde durabileceği kadar yakın olarak iki sıra halinde yerleştir. Kayaları seçerken ufalanmayan ve yaş olmayanları bul, bu konuda çok dikkatli olmalısın, yoksa kayalar ısındığında patlar ve sen ya da arkadaşların yaralanabilirsin.

Avcı Ocağı;

Eğer yakınlarda bir yerde ya da kampta kütükler varsa bu kütükler avcı ateşi yakmak için kullanabilirsin. Bunun için iki kütüğü tencerelerin üzerine koyabileceğin biçimde yan yana koy. Ateş koyduğun kütükleri iç taraflarından yakacağı için yanan kütükler zaman zaman yenileri ile değiştir.

Hendek Ocağı;

Rüzgarlı bir günde hendek ocağı, toprak yüzeyinde kurulan diğer ocaklardan çok daha uygun ve güvenli olacaktır. Böyle bir ocak yapabilmek için bir kürek genişliğinde ve tencere uzunluğunda bir hendek kaz. Kazarken üzerinde bitki örtüsü olan toprağı bitki örtüsüne zarar vermeyecek şekilde kalıplar halinde çıkarmayı unutma. Ateşin hava alması için hendeğin rüzgara bakan tarafını genişlet.

Fasulye Çukuru;

Fasulyelerini pişirmek için fasulye tencereni içine atacak genişlikte bir çukur kazmalısın. Ateşini açtığın bu çakarda yak, alevleri fasulyeleri yumuşayıncaya kadar kaynatmak için alevler geçince kalan közleri ise yemeği pişirmek için kullan.

Yansıtıcı Ateş;

Bu ateş kütüklerden ya da kayalardan oluşan bir yansıtıcının önünde yakılır. Soğuk bir kış gecesinde seni ve arkadaşlarını ısıtıp rahatlatacak bir ateş şeklidir. Bu ateşi aynı zamanda yemek pişirirken ısıyı yansıtacak bir fırın gibi de kullanabilirsin.

Yıldız Ateşi;

Bu ateşi Kızılderili çadırın tipi bir ateş ile başlatır daha sonra dört beş kütüğü ateşin etrafına yıldız biçiminde yerleştirirsin. Kütüklerin yanan uçlarını küçük odun parçalarının üzerinde hafifçe yükseltmen gerekir. Kütüklerin ucu yandıkça yanmayan bölümleri ateşe doğru itmelisin.

Nöbet Ateşi;

İki kütüğü Kızılderili çadırı tipi bir ateşe yaklaştır. Hava atmaları için bir çift odun parçası ile yerden yükselt, üçüncü kütüğü yine bir çift havalandırma odunu ile destekleyerek bu kütüklerin üzerine yerleştir. Böyle yakılan bir ateş hiç dokunmadan birkaç saat yanmaya devam edecektir.
.

SALATALAR
Bazı yeşil bitkiler çiğ olarak yenilebilir ya da bir kaç türü bir araya getirilip salata yapılabilir. Bu yeşil bitkileri iyice yıkayıp süzdükten sonra üzerlerine biraz yağ ve limon ya da salata sosu dök. Salata olarak yenilebilecek yeşil bitkilerin kralı su teresidir.                              .
Su teresi Kara Hindibanın taze yaprakları ve semizotu salata olarak kullanabileceğin lezzetli bitkilerdendir. Su kamışlarının uç filizleri baharın ilk günlerinden başlayıp sonbahara kadar çiğ olarak yenilebilir. Diğer bitkilere ilave edeceğin taze kuzu kulağı yaprakları salatana hoş bir lezzet verecektir.

 

             EKMEK YAPMAK İÇİN KULLANİLABİLECEK BİTKİLER
Yaz başında su kamışlarının çiçek başakçılarından elde edeceğin polen ile unu yarı yarıya karıştırarak nefis bir ekmek yapabilirsin. Meşe palamudunu kurutarak ve öğüterek elde edeceğin unu önce kaynar sudan ve daha sonra bir kaç kez soğuk sudan geçirerek ve normal unla yarı yarıya karıştırarak da ekmek yapabilirsin.

                               KÖKLER VE SOĞANLAR
Bazı bitkilerin kökleri ya da soğanları çok besleyicidir. Su kamışı, gelincik otu, yer fıstığı, yer elması ve sarı zambağın kökleri ya da soğanları ile lezzetli yemekler yapabilirsin. Bu kök ve soğanların bazıları soyulup çiğ olarak yenilebilirse de kaynatıldıklarında ya da kamp ateşinin közlerinde pişirildiklerinde daha lezzetli olur. Közde pişirebilmen için kök ya da soğanları ıslak yapraklara sarmalısın, ıslak yapraklılardan nem alan kök ve soğanlar sanki fırına konmuş gibi pişecektir.

 

                                             İÇECEKLER
Keçi boynuzu sumağının kırmızı meyve hevenklerinden ferahlatıcı pembe bir içecek yapabilirsin. Hevenkleri, üstlerini kaplayacak miktarda soğuk suya batır bir süre sonra temiz bir kumaş parçasından geçirerek suyu süz ve biraz şeker ilave et. Nane ve ıhlamur yapraklarının üstüne sıcak su dökerek sıcak ve rahatlatıcı bir içecek hazırlayabilirsin. Yabani çileklerin ve böğürtlenlerin kurutulmuş yapraklarından da çay yapabilirsin.

 

YABANİ YEŞİL BİTKİLERİN KAP KULLANILMADAN PİŞİRİLMESİ
Yabani yeşil bitkileri kap kullanmadan pişirebilmek için bir melon şapka ya da onluk bir konserve kutusu derinliğinde bir çukur kaz. Bu çukurun dibine küçük taşlar koy. Çukurda küçük kuru dal parçaları ile bir ateş yak daha sonra odun koyarak sıcak kora dönüştür. Yeşil bitkileri iki parmak kalınlığındaki küçük rulolar haline getir, yeşil yapraklarla sar, bağla ve çukurun içine yerleştir. Çukurun üzerini kapat. Pişme süresi yabani bitkinin türüne göre yarım saat ya da daha fazla olabilir. Yumuşak olan bitkiler daha çabuk pişer, sardığın yaprakları bağlamak için yabani bitkilerin liflerini kullanmalısın. Yabani bitkilerin liflerini yaşam sürdürme kampında kullanacağın korunağı yaparken dalları birbirine bağlamak üzere de kullanabilirsin.

 

                          KÖMÜR ATEŞİNDE YEMEK PİŞİRMEK

Bir çok piknik yerinde açık ateş yakmak yasaklanmıştır. Birçok kamp yerinde ise yakacak kolayca bulunamaz. Bu durumda yakacak problemini torbalar içinde satın alabileceğin odun kömürü ile çözebilirsin.

Mangal: Odun kömürünü kullanabilmek için bir mangal gerekir. Çarşıda pek çok mangal bulabilirsin, ama bir izci olarak kendi mangalını yapmaya ne dersin?              .
Tek bir tencere ya da tava için kullanacağın mangalı büyük yuvarlak bir konserve kutusundan yapabilirsin. Kutunun tepesini tamamen kes çıkar. Kutunun kenarının dip tarafına bir konserve açacağı ile delikler aç. Benzer delikleri üst tarafa da içerden dışarıya doğru aç. Oluşan kulakçıkların sivri ucunu kes. Kalan parçaları yukarıya doğru kıvır. Odun kömürünün üzerine yerleştirebilmesi için üzerine küçük delikler açacağın konserve kutusu kapağını mangal olarak kullanacağın kutunun yarısında ya da üçte bir yüksekliğinde açacağın deliklerden geçirerek kutunun içine soktuğun tel çubukların üzerine yerleştir. Daha büyük bir mangalı 5 kiloluk bir yağ tenekesinden yapabilir ve bu mangalı ızgara, barbekü ya da kızartma için kullanabilirsin. Beş kiloluk yağ tenekesinden bir mangal yapabilmek için tenekeyi kesip açman ve yanlarını yukarıda gördüğün şekilde kıvırman gerekir. Tenekenin üst ve alt bölümlerinin yarısını üçgen şeklinde çıkarıp kimseye zarar vermeyecek bir yere at.

Odun Kömürü Ateşi: Odun kömürü ateşi odun ateşinden daha farklı olur, odun kullandığında ateşin başlangıçta sıcaktır. Daha sonra yavaşlar, odun kömürü kullandığın zaman ise başlangıçta yavaş, daha sonra ise sıcak bir ateş olur. Pişirme işine başlamadan önce ne kadar kömüre ihtiyacın olduğunu tahmini olarak belirle. Tutuşturma işini güvenli bir biçimde yapabilmek için, küçük ve ince dallar ya da yonga kullan. Asla gaz ve benzerlerini kullanma, gaz kullandığında gaz hemen yanıp geçecek kömürler ise doğru dürüst tutuşmayacaktır. Tutuşmayı sağlamak için biraz daha gazın dökülmesi çok tehlikelidir. Kömürlerin yanmaya başlamasından sonra gereken sıcaklığa ulaşması 20 dakika kadar alır. Ateşi, sürekli olarak bir tencere kapağı ile yelpazeleyerek hızlandırabilirsin. Izgara ya da kızartma yapmak için kömürleri yayman gerekir. Kaynatma işi için ateşi tencerenin altında toplamalısın. Ateşi tencerenin altında toplayabilmek için kalınca bir metal şeridi kömürlerin etrafında bir çember oluşturacak şekilde kıvırıp kullanabilirsin.
Ateş gerektiğinden sıcaksa yanmakta olan kömürlerin üzerine bir kaç damla su serp. Tam olarak yanmamış kömürleri yeniden kullanabilmek için, pişirme ya da su ısıtma işi biter bitmez, bir tencere ya da teneke kutudaki suya boşalt. Tenceredeki suyu hemen süz. Zaten henüz hala biraz sıcak olan kömürler yaz sıcağında kuruyacak ve tekrar kullanımına hazır olacaktır.

KİŞİ BAŞINA VERİLECEK YİYECEK MİKTARI


Et Grubu Bir Kişilik Miktar

Et

200-500 gr.

Köfte

125 gr.

Tavuk

350 gr.

Sucuk Salam vs.

100 gr.

Balık

200-250 gr.

Yumurta

2 adet


Süt Grubu Bir Kişilik Miktar

Taze Süt

500 gr.

Süt Tozu

50-60 gr.

Peynir

60 gr.


Sebze, Meyve Grubu

Portakal

1 adet

Greyfurt

½ adet

Domates

1 adet

Meyve Suyu

125 gr.

Kabak

¼ adet

Havuç

1 adet

Çeşitli Sebzeler

125 gr.

Patates

2-3 tane

Soğan

1 adet orta boy

Hazır Çorba

¼ Paket

Taze Meyve

1-2 tane

Kurutulmuş Meyve

60 gr.


Unlu Yiyecekler

Ekmek

4 dilim

Kurabiye

60 gr.

Kek

60 gr.

Pirinç

50 gr.

Makarna

100 gr.

Puding

½ paket

 

KAMPTA ZEVKLE YENECEK YIYECEKLER

Herkes tencere ya da tava içinde yemek pişirebilir. Tencere, tava kullanmadan yemek pişirmek çok farklı bir iştir. Bir dene eğlenceli bulacaksın.

Közleme Patates: İyice yıkadığın patatesleri köze gömerek 40 dakika kadar közde bırak. Ucu sivri bir çubukla pişip pişmediklerini kontrol et, çubuğun ucu patateslere batıyorsa patateslerin hazır demektir.

İzci Simidi: Bir kaba koyacağın unun ortasını hafifçe çukurlaştırarak su ve biraz tuz ilave et. İyice karıştırarak yoğur. Su yeterli gelmediyse biraz daha su, un yeterli gelmeyip hamur çok cıvık olduysa biraz daha un ekle. Kulak memesi yumuşaklığına gelinceye kadar vurduktan sonra hamurdan parçalar koparıp uzun bir şerit halinde yuvarla, şekil ver, yaş bir çubuğun etrafına sar, kor ateşte pişir.

Kebap: Dana ya da kuzu etini 3 cm3'lük parçalar halinde kes. Aralarına isteğe göre domates, soğan, yeşil biber yerleştirerek yeşil ince bir dala diz. Kor ateşte 10-15 dakika kadar çevire çevire pişir.

Mısır: Taze mısırın yapraklarını soy, püsküllerini kopar, kor ateş üserinde zaman zaman çevirerek pişir. Mısırı alüminyum folye içinde pişirebilirsin. Mısırı alüminyum folyede pişirmen 10 dakikanı alır.

BROWNSEA Ziyafeti: İzciler ve misafirleri için geleneksel bir afettir. Bu ziyafetin menüsü kişi başına bir piliç, 2 mısır, 1 patates, salata tabağı, ekmek, içecek ve tatlı olarak da kavundur.

 

KAMPTA KAHVALTI

İçecekler: Kahvaltıda mevsime ve olanaklara göre çay, kahve, ıhlamur, taze süt ve süt tozu ya da meyve suyu kullanabilirsin.
Kaynamış Yumurta: Kampta yiyebileceğin bir kaynamış yumurta hem gerekli besini almana yardım edecek hem de kahvaltına lezzet katacaktır. Yumurtayı kaynatmak için önce suyu kaynama noktasına getir. Yumurtaları bir kaşıkla her seferinde birer tane olmak üzere yavaşça suya bırak. Kayısı yumurta yiyebilmek için yumurtayı 3-5 dakika, katı yumurta yiyebilmek için ise 10-15 dakika kaynatman gerekir. Yumurtayı sudan çıkardıktan sonra soğuk suya tutman kabuğunun daha kolay soyulmasını sağlayacaktır.
Tavada Yumurta: Yumurtayı kaynamış sevmezsen, tavada da pişirebilirsin. Bunun için 2 yumurtayı bir kapta çatal yardımı ile iyice çırp. Bir tutam tuz ve 2 yemek kaşığı su ekle. Yavaş ateş üzerine koyacağı tavada tereyağı veya margarini erit. Çırptığın yumurtaları yavaş yavaş tavaya dök. Arada sırada yumurtanın dibini tavadan ayır. İstersen yumurtana sucuk, sosis vb. ilave edebilirsin.
Sucuk, Sosis: Bunları yavaş ateşin üzerindeki bir tavada biraz yağla pişirebileceğin gibi ince yaş bir dala geçirerek şiş de yapabilirsin (Ağaçlara zarar vermemeye özen göstermeyi unutma.)
Yumurtalı Ekmek: Bir yumurta 1/4 çay kaşığı tuz ve bir fincan sütü hafifçe çırpıp keseceğin 8 dilim ekmeği bu karışıma batırdıktan sonra bir tavada kızdırılmış bitkisel yağda kızart. Kahvaltına yeni çeşniler katmak istersen hazırladığın bu ekmekleri üzerine şurup dökerek öğle veya akşam yemeklerinde

 

 YEMEK LİSTESİNİN HAZIRLANMASI

Hafta sonu kampında obanın yemek listesini hazırlamakla görevlendirildiğini düşün. İşe nasıl başlarsın?

Yemek listesini belirlemek: İşe obandaki herkesin beğeneceği üç öğün yemeği belirlemekle başla. Bu liste bir kahvaltıyı, iyi bir öğle yemeğini ve tam bir akşam yemeğini içermektedir.

Yiyecek listesi:
Hazırladığın yemek listesi arkadaşların tarafından kabul edildikten sonra yemeklerin için gerek duyacağın malzemelerin bir listesini hazırla. Daha sonra bu sayfalarda bulacağın listeye bakarak her izci için gerekli miktarı yaz ve izci sayısı ile çarp.

Maliyeti hesaplamak: Bundan sonra yapacağın iş fiyatları öğrenmektir. Bunun için yakınındaki bir bakkal ya süper markete git. Dükkan sahibine ya da idareciye durum anlattığında büyük bir olasılıkla sana yardımcı olacaktır. Kişi başına düşen masrafı, listendeki her şeyin fiyatını öğrenip, bu rakamları topladıktan sonra kampa katılacak kışı sayısına bölerek hesaplayabilirsin.

Yiyeceklerin satın alınması: Kampa katılacak herkes payına düşeni ödedikten sonra artık yiyecekleri satın alma zamanı gelmiş demektir. Obanın bazı üyeleri yiyecekleri

 

YAZ KAMPINDA SABAH

Arkadaşlarınla birlikte yeni ve heyecanlı bir güne başlıyorsun, çadırının kapısından başını uzatıyor ve masmavi gökyüzünde gülümseyen güneşi görüyorsun. Hemen yatağından fırlayıp sabununu, havlunu kapıyor sabah temizliği için arkadaşlarına katılıyorsun. Birkaç dakika sonra yine çadırındasın. Çadırındaki eşyalarını düzeltip, battaniyeni ya da uyku tulumunu havalanması için dışarıya koyduktan sonra giyiniyorsun. O günün oba aşçıları sesleniyor "Kahvaltı hazır" hemen koşuyorsun çünkü açlıktan miden kazınıyor. Kahvaltıdan sonra işe koyuluyorsun.
Kampınız temizlenip, düzenlenmeli. Bu işi çabucak bitiriyorsun. Sabah teftişini yapmak üzere gelen oymak liderleri karşıda göründü. Oban günün onur bayrağını aldı. Bunun böyle olacağını zaten biliyordun. Sen ve oymağın bayrak direrinin etrafında toplandınız. Ay yıldızlı al bayrağın yavaş yavaş masmavi gökyüzünde yükselirken gözlerinle onu izliyorsun.

GÖREV LİSTESİ

Şimdi akşam yemeğini hazırlama zamanı görev listesine bakıyorsun. Ateş yakma, su taşıma görevi takım arkadaşlarınla birlikte senin. Bir başka grupta yemeği pişirecek.

Günler:

Pazartesi

Salı

Çarşamba

Perşembe

Cuma

Görevler:

Aşçı

Ali

Mehmet

Ayşegül

Pınar

Semih

Temizlikçi

Orçun

Nejla

Salih

Osman

Özge

Ateşçi ve Sucu

Kemal

Can

Betül

Alp

Aslı

Akşam yemeği günün en önemli yemeği ve güzel dostluklar için iyi bir fırsat, Akşam yemeğinden sonraki temizlikten sonra tüm oymak bir saatlik bir eğlence için bir araya gelecek. Henüz hava tam anlamı ile kararmadı, arkadaşlarınla voleybol oynamaya ne dersin ?

 

KAMPTA AKŞAM
Hava kararıyor, kamp ateşi başlamak üzere…
Kamp Ateşi: Dünyada, er ateşin etrafından arkadaşlarınla bir halka haline oturup oynaşan alevleri seyrederek geçirdiğin güzel zamanlarla kıyaslayabileceğin başka ne var? Kamp ateşinin alevleri yükselirken kamp ateşinden sorumlu lider eğlencenin ve ciddiyetin bir karışımı olan programı başlatıyor. İzciler özel yeteneklerini sergiliyorlar. Her oba gösterisini sunuyor. Bir kaç kamp ateşi oyunu oynanıyor,

 

KARDA AÇIKTA KALMAK

Gerekli önlemler alındığı takdirde en soğuk ve karlı havada dahi dışarıda yatılabilir. Böyle bir zorunluluk olması durumunda önce 4 metreye 4 metre bir saydam naylon-plastik parçası karın sütüne serilir. Bunun üstüne uyku tulumunun konacağı kısma buzu yansıtan parlak naylonlardan bir kat serilir bunun da sütüne alttan gelen nemi geçirmeyecek mat koyulur. Uyku tulumu nemi ve rüzgarı geçireceğinden en alttaki naylon-plastik parça alt ve yan uçlarında katlanır, alta sokulur böylece uyku tulumu dolayısıyla içindeki kişi rüzgar ve kardan korunmuş olur. Parkanızı göğüs kısmınıza gelecek şekilde yerleştirin, ellerinize eldivenlerinizi, başınıza berenizi giyin. Bu durumda en soğuk kutup koşullarında bile üşenmeden yatabilirsiniz.

şarkılar söyleniyor. Ateş yavaş yavaş hızını kaybederken neşeli şarkılar yerlerini daha ağır daha yumuşa daha içli olanlara bırakıyor.

Haydi izciler, haydi izciler
Tatlı uykuya…
Kampımızı rüyanda, rüyanda, rüyanda
Kampımızı rüyanda
Gör rahat uyu…
Şarkısının tatlı melodisi ile yeniden kalkıyor, sessizce çadırına dönüp, uyku tulumunun içine süzülüyorsun. Az sonra huzurlu derin bir uykudasın. Tatla rüyalar… Yarın heyecan ve sürprizlerle dolu yeni bir gün başlayacak…
Kamp ateşinin anılan kamp etkisinin korları soğuduktan çok uzun zaman sonra bile hazla anımsarsın.

 

KIZILDERELİ ÇADIRI
3-4 metre uzunluğundaki 10 civarındaki uzun sopa veya dalların bir çadır düzeninde altta açık üstte birleşik olarak dizilmesi yoluyla yapılan koruganlardır. Sopaların üzeri paraşüt veya diğer kapatıcı malzemelerle örtülen korugan tipidir.

 

AĞAÇ DİBİ KAR KORUGANI
Eğer derin bir kar söz konusuysa bir ağaç gövdesi etrafındaki karları atarak açılacak bir çukur bir korugan vazifesi görür. Kazacağınız derinliğin üst noktası bol dallı ağaçlar daha kullanışlı bir koragan meydana getirir.

KAR ÇADIRI

İki metre yüksekliğinde ve 4 metre çapında kubbe şeklinde bir kar yığını oluşturduktan sonra bu yığına birkaç düzine 50 cm.lik merkezi gösterecek şekilde belli aralıklarla saplayınız. Kar yığınını bu işlemlerden sonra en az iki en iyisi bir gece bu halde bırakınız. Bir kürek yardımıyla 80 cm. civarında bir giriş açınız. İçini çubukların uçlarını görünceye kadar buradan boşaltınız. Boşaltılan karı kapının biraz önüne rüzgar bariyeri olarak yığınız. Kar çadırının kapı kısmına kapanacak bir düzenek kurunuz. İçerden birkaç tane delik açınız. Bu yapının içinde karbonmonoksit zehirlenmesine yol açabileceği için asla ateş yakmayınız.

YALNIZSIN VE KAYBOLDUN

Eğer Doğa yürüyüşüne tek başına gitmiş ve kaybolmuşsan, her şeyden önce sakin olmalı, paniğe kapılmamalısın. Bir ağacın altına otur, mantıklı bir çıkış yolu ara. Gelirken geçtiğin yolu bu sefer geriye doğru düşün. Nerede yanlışlık yaptığını bulmaya çalış. Acele etmeden her şeyi bir kez daha gözden geçirdikten sonra sana en doğru gelen yolun hangi olduğuna karar ver ve yola koyul. Pusulan varsa pusulanla belirlediğin yönü izle. Pusulan yoksa dümdüz uzanan bir yol izle. Gideceğin yönde ağaç ya da kaya gibi iki nirengi noktası tespit et. Birinciye ulaştığında aynı hat üzerinde üçüncü bir nirengi noktası belirle. İkinci nirengi noktasına doğru ilerlemeye devam et ikinci nirengi noktasına ulaşınca aynı hattaki dördüncü noktayı belirle ve üçüncü nirengi noktasına doğru yürü. Nirengi noktaları hep aynı doğrultuda olmak üzere yoluna devam et. Er ya da geç daha önceden hatırladığın b;r yere ya da seni kampa ulaştıracak bir yola ulaşacaksın.

 

KAYBOLMANIN ÖNÜNE NASIL GEÇİLİR?
Kaybolmamak için ana kural her an nerede olduğunu bilmektir. Obanla ya da oymağınla Doğa yürüyüşüne gittiğin zaman uyanık ol. İzlediğin yollara geçtiğin derelere, kenarında yürüdüğün göllere, arazinin genel görünüşüne, üzerindeki doğal ya da insan yapısı belli başlı noktalara dikkat et ve not defterine bunlar hakkındaki bilgileri not et. Daha önce hiç gitmediğin bir araziye gidiyorsan yanına haritanı ve pusulanı al.

 

HAZINE AVI
Oymak toplantısında oymakbaşın "Gelecek haftanın Doğa yürüyüşü Hazine Avı olacak" diye bildirir. Gelecek hafta sonunu sabırsızlıkla beklersin. Beklenen gün gelince obabaşın mühürlü bir zarf alır. Zarfın üzerinde x ile işaretlenmiş bir yeri gösteren bir kroki vardır ve şu cümle yazılıdır. "x"e görürsün: "Bulunduğun yerden görebildiğin en yüksek meşe ağacına git. Ağacın en büyük dalının gösterdiği yönde 90 m. ilerle". İlerler ve yerinden oynatılmış bir taş bulursun. Taşın altında bir ipucu daha "Olağan dışı meyveleri olan ağaca doğru 235 m." sözü edilen ağaç aslında dallarına çam kozalakları bağlanmış bir hindibağ otudur. Hemen dibinde teknik iz işaretleri vardır. Bu izler seni bir ağaca götürür. Oda ne? Burada hiç bir ipucu yok. Biriniz başını yukarıya kaldırır. Tepedeki dalda bir mesaj asılı "157'ye bak. 157'ye bakılır, biri bağırır" şuradaki ağaçta kırmızı bir fular var. Hep birlikte o tarafa doğru koşulur. Fulara bir mesaj iğnelenmiştir. "150 m, 90 derece" Haydi ileriye! Buradaki son mesajdır. "Kuru kestane ağacının altını kaz". Ağacı bulur hep birlikte kazmaya koyulur ve sonunda hazineyi bulursunuz. Bulduğunuz hazine altın ya da kıymetli taşlar değildir. Ama en azından şanslı hazine avcılarının afiyetle yiyeceği bir torba fıstıktır.

 

KAYIP ÇOCUK
Tüm oymağa alarm verilir. Oban hemen hareket noktasına koşar. Oban hemen hareket noktasına koşar, Oymağın bütün obaları toplandığında oymakbaşın açıklar. "Bir çocuk kaybolmuş aramalar sürdürülüyor, şu anda bir tek orman aranmamış durumda. Bu ormanın krokisi her obaya verilecek. Yardımınız isteniyor. Yardıma hazır mısınız?" Elbette hazırsınız! Obabaşın sizden beklenileni anlatıyor. Yola çıkıyorsunuz. Bir süre çocuğu aradıktan sonra bulsanız da bulmasanız da önceden tespit edilen bir zaman ve yerde diğer arkadaşlarınızla buluşuyorsunuz. Bu oyunda yastıktan yapılmış bir yapma bebek olan kaçırılan çocuk belki de bir gün aranması gereken gerçek bir çocuk olabilir.

 

KESTIRME DOĞA YÜRÜYÜŞÜ
İlk oryantiring denemen tüm obanın katılacağı kestirme bir Doğa yürüyüşü olabilir. Topografik haritanı al. Bir başlangıç noktası ve başlangıç noktasından aşağı yukarı 5 km. uzakta bir varış noktası tespit et. Başlangıç noktasından varış noktasına bir çizgi çek ve pusulanı ayarla. Çizgi ile belirlediğin yolu izle, önüne çıkan güçlükleri yenerek ilerle. Obadaki her izci sırayla diğerlerine öncülük etsin.

 

ORYANTIRING YARIŞMASI
Harita ve pusula konusunu iyice öğrendikten sonra bir başka obayı oryantiring yarışına davet et. Üzerinde beş veya altı kontrol noktası olan bir yol belirlemek için çevreyi iyi tanıyan ve oryantiring de iyi olan birine baş vur. Obanı takımlara ayır. Her takımın bir oryantiring pusulası ve üzerinde kontrol noktaları işaretlenmiş bir haritası olmalı. Takımlar 5 dk. ara ile yola çıkmalı. Sen ve arkadaşın pusulayı ilk kontrol noktasına ayarlayıp, yola koyuluyorsunuz. Kontrol noktasına vardığınızda, pusulayı ikinci kontrol noktasına ayarlıyorsunuz. Tüm yolu katedinceye kadar bu şekilde devam ediyorsunuz. Acaba hangi takım tüm kontrol noktalarını en kısa zamanda geçti. Bu sefer kazanan takımda olmayabilirsin ama bir gün senin takımın da kazanacak.

 

TRAlLlNG İLE İLGİLİ OYUNLAR
Av ve Avcılar: Bir izci av olur, diğerlerinden 1O dk. önce yola çıkar. Av 1.5 km. uzaklıktaki hedefine doğru ilerlerken arkasında iz işaretleri bırakır. Diğerleri, hedefine varmadan önce avı izleyip bulmaya çalışır.
Hayvan Avlama: Bir izci yanındaki evcil hayvanı ile birlikte diğerlerinden beş dakika önce yola çıkar. Obanın diğer üyeleri onu izlemeli ve hedefine varmadan önce bulmalıdır.

 

STALKING OYUNLARI
Bu oyunları oynamak için geniş bir alan gerekmez Doğa yürüyüşüne çıktığınızda öğlen yemeği molasında ya da bir bahçede oynanabilirler.

Uyuyan Korsan: Gözü bağlı bir korsan bir kütüğün üzerinde oturmaktadır. Ayağının dibinde bir hazine sandığı vardır. (Boş bir kibrit kutusu) Diğerleri onun çevresinde aşağı yukarı 30 m. uzağındadır. Yapılacak şey sessizce korsana yaklaşarak hazine sandığını almak ve yine sessizce yerine dönmektir. Korsan yaklaşanı işitirse ellerini çırpar ve sesi işittiği yeri gösterir. İşittiği sen isen oyundan çıkarsın, hazine sandığını alıp, sessizce yerine dönebilen kişi korsan olur ve bir önceki korsanla yerini değiştirir.

Geyiğe Sessizce Yaklaşma: "Geyik" ormanda ayakta durur. Diğerleri ondan 60 m. uzağa ve farklı yönlere yürürler. Yere atarlar. Bir düdük işareti ile saklanabilecekleri şeylerin arkasında saklana saklana ve sessizce geyiğe yaklaşmaya çalışırlar. Geyik içlerinden birini görürse ona seslenir ve gördüğünü söyler. Görünen izci oyundan çıkar. Görünmeden geyiğe en fazla yaklaşan izci bir sonraki oyunun geyiği olur. Bu oyunlar hayal gücü kullanılarak genişletilebilir ve yine hayal gücü ile yeni oyunlar bulunabilir.

TRACKING OYUNLARI

İzleri Takip Et: Obana hayvan izlerini takip edebilme fırsatını verebilmek için demirden belli bir hayvana ait ayak izleri yaptır ya da satılan bir yer varsa satın al. Bir izci beş dakika önceden yola çıkıp bu demir kalıplarla izler bıraksın. Obanın diğer üyeleri onu izlesin.

Yaralı Casus: Casus rolü oynayan bir izci diğerlerinden bir dakika önce yola çıkar, ilerlerken bir kaç adımda bir yere kırmızıya boyanmış mısır taneleri atar. Casus bir buçuk kilometre ötedeki hedefine varmadan önce diğerleri onu yakalamak zorundadır.

YOLUNU NASIL BULURSUN?

Obanla çıktığın Doğa yürüyüşlerinin çoğu çevrendeki yakın ve tanıdığın yerlerde çıktığın Doğa yürüyüşleridir. Zaman zaman daha önce hiç gitmediğin yerlere de gitmek istersin. Böyle Doğa yürüyüşlerine çıkarken bir haritaya ve pusulaya ihtiyacın olacak.

Günümüzde uydulardan aldığı sinyallerle koordinatları belirleyen GPS (Global Positioning System) olarak adlandırılan yön ve yer belirleyici aletler her hava ve yer koşullarında yer bulmamızı sağlar.

TEKNİK İZ İŞARETLERİ
Teknik iz işaretlerinin izciler dışında başkası tarafından görülmemesi ve anlaşılmaması gerekir. Bu işaretler genlikle arazide kullanılırlar.
İz işaretlerinin arasında, dağınık yürümekte yarar vardır. Yarım ay biçiminde yürümelidir. Yarım ayın açık kısmı yürünecek yöne bakar. Lider ortadadır. İzi bulan diğerlerine bildirir. Bulunan izler ise deftere not edilir. Daha sonra izi bırakan grupla buluşulduğunda karşılaştırılır. Bu konuda bir çok uygulama yapmakta fayda vardır. Yine işaretler açık seçik anlaşılabilir biçimde olmalı, ancak izci olmayan birisinin anlayamayacağı şekilde olmalıdır.

 

HARİTA NASIL KULLANILIR?

Yola çıkmadan önce haritanı önüne koy, incele… Başlangıç noktası olarak bir yol kavşağı gibi bildiğin bir noktayı seç. Daha sonra varacağın ilk noktayı belirle. Örneğin çir tepe. Son olarak da seni varış noktasına götürecek bir rota çiz. Doğa yürüyüşü ne kadar zaman alacak? Gideceğin  yerin uzaklığını ölçmek için ince bir sicim al. Yürüyeceğin uzaklığı bu sicimle ölç. Sicimi haritandaki uzaklık cetveli üzerine koy ve harita ölçeğinden yararlanarak uzaklığı hesapla. Sonra bu uzaklığı yürümenin ne kadar zaman alacağını bul.

HARİTAYI YÖNÜNE KOYMA

En kolay yöntem harita üzerindeki bir belirli bir noktayı (kavşak, baca, köprü) gerçek şekille aynı yöne gelinceye kadar döndür. Aynı istikamete gelince harita doğru yöne yaklaşık olarak konmuş olur.

Haritaya o yıl için hesaplanmış olan geçerli manyetik kuzey çizgileri çizebilirsin. Bazı haritaların güney kenarında ''P'' noktası kuzey kenarı üzerinde çizilmiş ve derecelere bölünmüş sapma göstergesi vardır. Sapma diyagramından ibre sapma açısı hesaplanır ve kuzey kenardaki sapma göstergesinde işaretlenir. Bu değer ile ''P'' noktası birleştirilirse manyetik kuzey doğrultusu elde edilir. Pusula, bu manyetik kuzey doğrultusuna paralel olarak harita üzerine yerleştirilir. Harita ve pusula beraberce pusula ibresi pusula kadranındaki nişan hattı çizgisiyle çakışıncaya kadar döndürülür.
Sapma açısını hesaplanır. (1999 için 3 derece 6 dakika.). Pusula güney kuzey istikametindeki grid çizgilerden birine paralel yani nişan çizgisi grid kuzeyine paralel yerleştirilir. Pusula üzerindeki nişan hattı ile pusula kuzey ucu arasındaki açı, sapma açısı ile aynı duruma gelinceye kadar harita döndürülür.

 

PUSULA NASIL ÇALIŞIR?

Pusulanın en önemli parçası manyetik bir iğnedir. Bu iğne ser. Serbestçe hareket edebilecek şekilde pusula gövdesine monte edilmiştir İğne serbest kaldığında her zaman aynı yönü gösterir. Bunun neden yeryüzünde iğneyi çeken bir gücün olmasıdır. Yeryüzü bir ucu kuzeyde diğer ucu güneyde olan büyük bir mıknatıs gibidir. Dünyanın manyetikliği pusula iğnesinin manyetik kuzeye doğru dönmesine neden olur.
İğnenin kuzeyi gösteren ucu kırmızıya ya da siyaha boyanmıştır. Bazı pusula iğnelerinde ise uç bir ok başı gibi sivridir. Hatta bazılarında iğnenin kuzeyi gösteren ucunda N harfi vardır.

 

PUSULA NASIL OKUNUR?

Pusulayı okumak belirlenmiş bir noktaya götüren yönü derecelerle bulmak anlamına gelir. Derecelerini öğrenmek istediğin nirengi noktasına yüzünü dön. Pusulayı önünde bel seviyesinde ya da biraz daha yukarıda düz olarak tut. Pusulanın tabanındaki "gidilecek yön" ok yönünde ileride duran nirengi noktasını göstersin. Şimdi pusulanın iğnesi pusulanın gövdesi üzerindeki sabit kuzey oku ile çakışıncaya kadar pusulanın gövdesini çevir. Pusulanın kuzey ucunun pusula gövdesinin üst tarafındaki N (Kuzey)'i gösterdiğinden emin 01. Gidilecek yön okunun pusula gövdesine değdiği noktada bulunan dereceyi oku.
Bir haritayı pusula ile doğru yöne koymak için önce pusulanı (Kuzey) 360 o'ye ayarla. Pusulanı, bir kenarı haritanın kenarında manyetik kuzey çizgisine gelecek şekilde haritanın üzerine koy. Pusulayı ve haritayı, pusula iğnesi kuzey ucu N'yi gösterecek sat kuzey oku ile çıkıncaya kadar birlikte döndür. İşte haritan doğru yöne kondu.

İKİ KUZEY

Harita ve pusulayı birlikte kullandığında iki kuzey olduğunu unutma. Harita gerçek kuzeye göre çizilmiştir. Haritandaki bütün boylamlar coğrafi kuzey kutbunu gösterir. Pusulanın kuzey ucu manyetik kuzeyi yani gerçek kuzeyi, kuzey kutbunun 1.600 km. Güneyinde Kuzey Buz Denizinde bulunan BATHURST adasını gösterir. Haritanın boylamları ile pusulanın iğnesinin gösterdiği kuzey arasındaki farka "sapma açısı" denir. Bu sapma nedeni ile pusulan ve haritanı birlikte kullandığın her durumda bu farkı göz önünde bulundurmalısın.

 

GPS (GLOBAL POSİTİONİNG SYSTEM)
Dünya etrafında dönen 24 uydudan sürekli aldığı sinyallerle bulunduğumuz koordinatları tespit eden, istediğimizde bunları hafızasına alan ve ilerde tekrar bu noktaya dönmemizi sağlıyan el büyüklüğündeki yardımcı alete GPS denilmektedir. GPS gece ve gündüz koşullarında belirli noktalar arasını gidebilmemizi sağlar. Pusula amacıyla da kullanılır. Hedefe yönelik güzergahdan sapmamız durumunda bizi ikaz eder.
GPS le 15 metrelik bir hata ile daha önceden belirlediğimiz bir noktaya tekrar gidebiliriz. GPS bize hızımızı, toplam yürüyüş mesafemizi, hedefe kalan mesafeyi, ortalama hızla hedefe varış zamanımızı verir. Ayrıca bulunduğumuz irtifa (yükseklik) bilgisi de GPS ten öğrenilebilir.

 

PRATİK YÖN TAHMİNLERİ
Güneşle Yön Tayini :
Güneşle yön tayininin en basit şekli şudur:
Ayarı doğru bir saatle işe başlanır. Önce saatimizin akrebinin güneşe doğru tutarız. 12 sayısı ile akrebin oluşturduğu açının açı ortası bize güneyi bildiriri. Bu kural kuzey yarımküre için geçerlidir.
Güneş ile yön bulmanın başka bir çok yöntemi vardır. Bunlardan en basit olanı güneşin doğudan doğup batıdan battığıdır. Yine yere dik olarak çakılan bir sopanın saat 12:00'deki gölgesi, dünyamızın kuzey yarımküresinde sopanın tam dibine düşmez, biraz kayar. İşte sopanın dibinden biraz dışarıya olan bu gölgenin bulunduğu yön bize kuzeyi verir Güney yarımkürede ise bunun tam tersi olur. Saat 12:00'de ekvator da dikilen bir sopanın gölgesi olmaz.

Yıldızlarla Yön Bulma : Bilindiği gibi gökyüzünde birçok irili ufaklı yıldız vardır. Kutup yıldızı dediğimiz ya da kuzey yıldızı dediğimiz yıldız coğrafi sabit yıldızlardır. Yani hareket etmezler, ama dünyamız döndüğü için bunlar hareket ediyor gibi görünür. Bu özelliklerden de yararlanılarak yön bulunabilir; önce yere biri kısa biri uzun öyle iki sopa çakılır ki, bu iki sopanın uçları seviyesinden bir sabit yıldız görünmelidir. Bundan sonra beklenir ve bir süre sonra da sabit yıldızın yavaş yavaş sopaların ucundan baktığımız yönde çıkmakta olduğu görünür. Yıldız eğer sola doğru kayarsa, baktığımız yön kuzeydir. Yaldız sağa doğru kayarsa güney, yukarı doğru kayarsa doğu, aşağıya doğru kayarsa batı olur. Bu yönteme sabit yılız kaymalar ile yön bulma denir.

Saat ile Yön Tayini : Yaklaşık olarak coğrafi kuzey ve güney istikametlerini bulmak için saatten faydalanılır. Kuzey yarım kürede saatin akrebi güneşe çevrilir. Saat 12 ile akrep arasındaki açının açıortayı güneyi ters uzantısı ise kuzeyi gösterir. Yönün hangi ucunun kuzey olduğunu bulmak için güneşin öğleden önce doğuda olduğu akılda tutulmalıdır.

 

ÇEVREMİZ
İnsanların yaşadıkları çevreye ilişkin duyarlılıkları özellikle son yıllarda artarak yükseliyor. Üzerinde yaşadığımız dünyanın doğal yaşamını sürdürmesi, bunun için doğal kaynakların akılcı ve tedbirli kullanılması giderek insanlığın ortak dileği oluyor. Dünyamızın doğal dengesinin bozulması, ve çevrenin kirlenmesi, kalkınmanın, sanayileşmenin bedeli olmamalıdır diye düşünüyor insanoğlu. Hiç kuşku yok ki insanlığın böyle düşünmesinin en önemli nedeni, yaşadığımız yıllarda çevrenin hiçbir dönemde olmadığı kadar kirlenmesi sorunuyla karşı karşıya kalmasında yatıyor. Denizlerde atmosfere kadar insanın doğal çevresi durmadan kirleniyor. Ancak, yeryüzündeki doğal dengenin taraflarından biri olan insanlık bu kirlenmeye karşı bir bilinç oluşturarak davranacak ve umuyoruz geç kalmayacak."Yapacağınızın küçük olduğunu düşünerek hiçbir şey yapmamak" gibi bir hataya düşmek istemiyor, içinde yaşadığımız dünyanın haline üzülüyor ve onun gidererek bozulan sağlığını düzeltmek yolunda bir şeyler yapmak istiyorsanız, işte size çeşitli öneriler;Yeniden kullanın. "Yeniden kullanma alışkanlığı" geliştiriniz.
Eğer geri kazanma çabası yoksa komşu ve dostlarınızı böyle bir çaba başlatmaya ikna edin.
Evinizde kullandığınız ürünler arasında yeniden kullanılmayanları azaltın. Çöplüklere ne kadar az atık bırakılırsa, o kadar uzun süre kullanılabileceklerdir. Kullanılmış kağıttan yapılmış kırtasiye, kart ve paket kağıdı satın alın. Bir bahçeniz olsun. Kentsel bölgelerde iseniz en azından saksıda yaprak ve çiçek yetiştirebilirsiniz. Bahçenizdeki otlar, yapraklar, dallar ve diğer bitkiler için bir gübre yığını oluşturun. Bu, çöp toplamayı azaltırken bahçenizin de büyüyüp gelişmesine yardımcı olacaktır. Gübre yığınınıza kahve telvesi, yumurta kabuğu, muz kabuğu gibi şeyler de koyun. Bahçede böcek ilacı kullanımını azaltın. Aslında böceklerin yalnızca yüzde biri ilaçtan etkilenmektedir. Organik ilaçlar kullanmayı deneyin.
Ozon tabakasına zarar veren kloroflorokarbonlu aerosollü kutulardan almayın. Kağıt havlu değil, kumaş havlu kullanın.Çamaşır ve evdeki diğer temizlik işleri için düşük fosfatlı ya da fosfatsız deterjan kullanını.
Klorsuz çamaşır suyu kullanın.Kumaş çocuk bezi kullanın.İçi yeniden doldurulabilen veya yeniden kullanılabilen kutularda paketlenmiş ürünlerden alın. Sürekli kullandığınız deterjan ve diğer ürünlerin en büyük, ekonomik boyunu alın. Yumurtaları karton kutuda alın, suni köpükten yapılan kutuda almayın.
Yemekleri saklamak için plastik rulo yerine mumlu kağıt kullanın. İçinde toksik karışımlar bulunan ürünler yerine toksik olmayan ürünleri seçin. Örneğin; karbonat, limon suyu ve sirkeden temizlik maddesi oluşturun. Eğer seçme şansınız varsa manavlarda ve diğer şerlerde naylon poşet yerine kağıt torbalardan isteyin. Eğer plastik torba kullanıyorsanız, torbaları yıkayıp tekrar kullanın."Kağıt mı? Plastik mi?" sorununu kolaylıkla tamamen ortadan kaldırabilirsiniz. Manava giderken kendi torbanızı yanınıza alın.
Aşırı paketlenmiş mal ve gıda ürünlerinden kaçının. Örneğin., plastik torba ya da sandıkta sıkça paketlenmişler yerine açıkta atılan taze meyve ve sebzeleri alın. Kutu ve paketler, atık ırmağının yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır. Mümkün olduğunca elektrik ampulü yerine enerji tasarrufu sağlayan floresan lambalarından kullanın. Evinizde gerekli izolasyonu yapın. Evlerde harcanan enerjinin neredeyse yarısı izolasyon yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Pencere ve kapılarda aralık olup olmadığına bakın, aralık varsa tıkayın. Pencere ve kapılara dış kanat taktırın. Ocağınıza yılda en az bir kez servis yaptırın.
Isıtıcı olarak radyatör kullanıyorsanız, radyatörün arkasına bir yansıtıcı plaka koyun. Böylece ısıyı duvarın çekmesini önlemiş olursunuz. Doğal ışıktan en üst düzeyde yararlanın. Düşünün, gün içinde gerçekten lamba yakmanız gerekiyor mu? Odadan 15 dakika veya daha fazla süreyle ayrılacaksanız ışıkları kapatın.  Buzdolabınızı "daha az soğuk" duruma ayarlayın. Arkasındaki kondansatör borularını yılda bir kez temizleyin. Su musluğunu kapatın. Tıraş olurken, dişlerinizi fırçalarken, bulaşık yıkarken musluğu açık bırakmak her dakika 11-29 litre arasında su sarfiyatına neden oluyor. Banyo yapmak yerine duş alın, Düşük akış hızı olan duş başlığı takın. Sızıntıları hemen tamir edin. Damlayan bir musluk günde 76 litreden fazla su kaybına neden olabilir. Bir çamaşır makinesi almanız ya da kullanmakta olduğunuz makineyi değiştirmeniz gerektiği zaman önden yüklemeli olanından alın. Önden yüklemeli olanlar, yukarıdan yüklemeli olanlara oranla yüzde 40'a yakın daha az su tüketiyor. Bulaşık, çamaşır makinelerinizi ve kurutucunuzu yalnızca tam dolu olduklarında çalıştırın. Mümkünse, çamaşır kurutma makinesi kullanmak yerine, çamaşırlarınızı dışarıya asarak kurutun. Garajınızı ve kapı önünü hortumla yıkamayın, süpürün. Eşyanız kırıldığında bir kenara atacağınıza tamir edin. Yağlı boya yerine lateks boya kullanın. Yeniden şarj edilebilen pilleri kullanın. Tatilde bile çevreye duyarlılığınızı yitirmeyin. Etrafı kirletmeyin. Hafta sonunda açık havada ızgara yaparken, kirliliğe neden olan yabancı sıvılar kullanmayın. Plastik çatal, bıçak ve tabakları yıkayarak yeniden kullanın. Plastik kutu kapakları, hayvanlar için öldürücü silah anlamına gelebilir. Kapakları almadan önce parçalara ayırın. Öldürücü balonlar! Helyum dolu balonlar suya ulaştığında balina ve su kaplumbağaları tarafından yutularak ölmelerine neden olabilmektedir. Balonlarınızın uçup gitmesine izin vermeyin. Arka bahçenizi hayvanlar için sığınak haline getirin. Bir balıkçı ya da kayıkçı iseniz, çöp toplayıp sahile taşımak için bir sistem geliştirin. Denize asla bir şey boşaltmayın. Eğer plaja yakın bir yerde oturuyorsanız, bir plaj temizliği kampanyası düzenleyin ya da bu tür faaliyetlere katılın. Her yere giderken gerçekten otomobil kullanmanız gerekiyor mu? İşe giderken yürüyün ya da bisiklete binin.Mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanın. İki ya da dört kişi birlikte otomobil kullanırsa çok daha ucuza mal olur. Otomobilinizin ayarını sık sık yaptırın. Bir otomobil iyi çalışıyorsa da az benzin kullanır ve dolayısıyla daha az toksik ve zararlı duman çıkarır. Otomobil benzin filtresini temiz tutun ve benzinden tasarruf edin. Yeni bir araba akümülatörüne mi gereksiniminiz var? Eskisini tamir ettirin. Yükü hafifletin. Gereksiz ağırlıklar, yakıt ekonomisini yüzde bir etkileyebilir.
Otomobilin havalandırmasını kısın ya da kapatın. Lastiklerinizin ömrünü uzatmak ve benzinden tasarruf etmek istiyorsanız, hava doldurmayı ihmal etmeyin. Yeni lastik alırken çelik gövdeli radyal olanlarını tercih edin. Enerjiyi boya harcamayın. Duraklamanız bir dakikayı aşıyorsa, arabanızı yeniden çalıştırarak daha az benzin harcarsınız. Otomobilinizin havalandırmasını kontrol ettirerek sızdırmasını önleyin.
İşyerinizde yeniden kullanma programları başlatın. Teneke kutular, camlar ve gazeteler, kolaylıkla kullanılabilir. Kağıt israf ederek kağıt çöpü oluşturmayın. Kağıtların iki tarafını da kullanıl, işi biten gayri resmi yazışma kağıtlarını not kağıdı yapın. İşyerinizde, bülten ve gayri resmi yazışmaların kullanılmış kağıtlara basılmasını isteyin. Patron ya da editör siz iseniz, bunu mutlaka yapın. Okullarda müfredata ekoloji ve yeniden kullanım konularının eklenmesini isteyin. Yerel yönetiminizle birlikte çalışarak, bölgenizdeki çöplük ve hurdalıkların en katı çevre standartlarına uygun olarak tutulmasını sağlayın.
Yörenizde, gönüllüler ve hatta belediye işçileri ile birlikte "çevreyi temizleme" projesi organize edin.
Belediyenizi, kışın cadde ve kaldırımlardaki buzları eritmek için tuz yerine kum kullanmaya ikna edin.
Bölgenizdeki kuş cenneti alanlarının korunması için yerel yönetimlerle birlikte çalışın. Yerel, bölgesel, ulusal ve dünya çevre konularında sürekli bilgi edinin. Bir ağaç dikin. Büyürken karbondioksit tükettikleri için ağaçlar havanın temizlenmesine yardımçı olur ve dünyanın ısınmasını azaltırlar. Bir ağaç daha dikin.

 

İLK YARDIM NEDİR?
İlk yardım bir hastalık ya da yaralanma durumunda yalnızca ilk olarak yapılan yardımdır. İlk kelimesinin kullanılması bize bu ilk gerçekleştirilen yardımdan sonra yapılması gereken daha fazla bir şeyler olduğunu gösterir. İlk yardımdan sonraki yardım konusunda eğitim görmüş bir doktor tarafında gerçekleştirilmelidir.
Acil bir durumdaki davranış biçiminin hasta üzerinde büyük bir etkisi vardır. Ne yaptığını bilmenden dolayı sahip olduğun güven, ilk yapılması gerekenler konusunda gösterdiğin akıllılık, sakinliğin ve güler yüzlülüğün hep hastanıın kendisini daha iyi hissetmesine yardımcı olacaktır.

 

İLK YAPILACAK
Bir kaza ile karşı karşıya kaldığın zaman önce düşün, sonra ilk yapılaması gerekenleri yap. Örneğin bir araba kazasında aşağıdakiler yapman gereken ilk şeylerdir:
Kendini koru. Kaza yerine giderken dikkatli ol.
Arabayı ve yolcuları emniyete al. Kontağı kapat. Trafik akışı için işaret koy. Çevrendekilerin sigara içmesini engelle. Arabada alevler ya da duman varsa yolcuları çabucak ana dikkatli bir şekilde arabadan çıkart. Ambulans çağır. Birini telefon etmeye gönder. Telefona giden kişiye kazanın yeri ve yaralılar hakkında tam bir bilgi ver. Öncelikleri belirle. Birden fazla yaralı varsa önce acil olanlarla ilgilen.
Yangın tehlikesi olmadıkça YARALIYI HAREKET ETTİRME: Yaralıyı hareket ettirmek küçük bir yarayı ciddi bir duruma dönüştürebilir.

YARDIMIN GETİRİLMESİ
Acil yardım isteyebileceğin kuruluşların numaraların öğren. Bu numaraları evde telefonun yanında hemen ulaşabileceğin bir yere yaz. Aynı numaraları bir karta yazarak acil durumlarda kullanabilmek üzere bir kaç jeton ya da telefon kartı ile birlikte yanında taşı.
Yardım istemek üzere telefon ettiğinde bir kazayı bildirmek istediğini söyle. Açık ve net konuş. Kazayı bildirirken şu üç sorunun cevabını ver;

-KİM? Adını söyle.
-NE? Problemi anlat. Örneğin; "Bir araba kazasının bildiriyorum. 3 yaralı var. Birisinin bilinci yerinde değil".
-NEREDE? Kazanın yerini bildir, adresi ver.

 

BİR KAZA DURUMUNDA AKILDA BULUNDURULACAK TEMEL İLKELER
Bir kaza ile yüzyüze gelme durumunda üç temel ilkeyi hiç unutma;
Teşhis: Önce kazazede ya da kazazedeleri saptayarak yaralarını belirle.
Tedavi: Bildiğin ilk yardım tekniklerini uygula. Gerçek tedaviyi bir uzmanın vermesi gerektiğini unutma.
Taşıma: Yaralı ya da yaralıları tıbbi personele ulaştır.
Bir kaza durumunda ilk yardım uygulamaya hazır olabilmek için yapacağın en doğru şey bir lik yardım kursuna devam etmek ve ilk yardımın nasıl verileceğinin öğrenmektir. Aşağıdaki satırlarda bazı genel bilgiler bulacak ama ilk yardımın nasıl uygulanacağını öğrenmek için bir kursa katılmayı unutma!

 

ATATÜRK İLKELERİ
ATATÜRK TARAFINDAN KENDİ İLKELERİNİN TANIMI
Atatürk ilkelerini hakkında yorum yapmak yerine ilkeleriyle ilgili olarak Atatürk'ün kendi söyledikleri kaynaklarıyla verilmiştir. İzcilerin böylece Atatürk'ün ilkeleriyle neyi kastettiği daha net ortaya konmaya çalışılmıştır.

CUMHURİYETÇİLİK
Türk Milleti,halk idaresi olan cumhuriyetle idare olunur. (Afet inan-Medeni 8ilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün EI Yazıları sh.352)
Türk Milleti'nin yaradılışına ve karakterine uygun idare, cumhuriyet idaresidir. Bugünkü Hükümetimiz, doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilatı ve hükümetidir ki, onun adı Cumhuriyet'tir. Artık hükümet ve millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Yönetim halk, halk yönetim demektir. (Söylev ve Demeçler C.III sh.75, C.II sh.230)
Demokrasi prensibi, egemenliği kullanan araç ne olursa olsun, esas olarak milletin egemenliğine sahip olmasını ve sahip kalmasını gerektirir. Bizim bildiğimiz demokrasi siyasaldır. Onun hedefi, milletin idare edenler üzerindeki kontrolü sayesinde siyasal özgürlük sağlamaktır. (Afet inan -M.Kemal Atatürk'ten Yazdıklarım sh. 71 , 73)
MİLLİYETÇİLİK
. Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz, Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürü ile dolu olursa o topluma dayanan cumhuriyette o kadar kuvvetli olur. (Afet inan-M.Kemal Atatürk'ten Yazdıklarım sh.88)
. Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı, hep bir milletin evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır. (M. Kemal Kop-Atatürk Diyarbakır'da sh.4)

HALKÇILIK

Halkçılık demek, devletin bütün kudret ve egemenliğinin halktan geldiğini, Türk camiası içinde, fert, aile ve sınıf ayrıcalığı bulunmadığını, kanun önünde herkesin eşit olduğunu ifade etmek demektir. Bu formül demokrasinin ifadesidir. (A. Rıza Türel-İzmir Barosu Dergisi sayı 8, sh.413)
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir. (Afet inan-Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün EI Yazıları sh.351)
Türkiye halkı, ırkça, dince ve kültürce ortak, birbirlerine karşılıklı hürmet ve fedakarlık hisleriyle dolu, kaderleri ve menfaatleri müşterek olan sosyal bir toplumdur. (Söylev ve Demeçler C.I sh. 221 )
Bence, bizim Milletimiz, birbirinden çok farklı çıkarları olan ve bu itibarla birbirleriyle mücadele halinde bulunagelen çeşitli sınıflara malik değildir. Mevcut sınıflar birbirinin tamamlayıcısı niteliğindedir. (Söylev ve Demeçler C.II sh. 82)

LAİKLİK

Mensubu olmakla mütmain (tatmin) ve mes'ut bulunduğumuz İslamiyet dinini yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yüceltmenin kesin elzem olduğu gerçeğini gözlüyoruz. Kutsal ve tanrısal olan inanç ve vicdanı kanaatlerimizi, karışık ve dönek olan her türlü çıkar ve tutkusuna sahne olan politikacılardan ve politikanın bütün organlarından bir an evvel ve kesinlikle kurtarmak, milletin dünyevi ve uhrevi (ahretle ilgili) saadetinin emrettiği bir zorunluluktur. (Söylev ve Demeçler C.I sh. 330)
Din Iüzumlu bir müessesedir. Dinsiz bir milletin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Softa sınıfının din simsarIığına müsaade edilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler, iğrenç kimselerdir. işte biz bu duruma karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz. (Kılıç Ali - Atatürk'ün Hususiyetleri sh. 116)
Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar. (Söylev ve Demeçler C.III sh. 76)

DEVLETÇİLİK

Bizim izlemeyi uygun gördüğümüz devletçilik prensibi bütün üretim ve dağıtım araçlarını fertlerden alarak milleti büsbütün başka esaslar içinde düzenlemek amacını güden, özel ve kişisel ekonomik teşebbüse ve faaliyete meydan bırakmayan sosyalizm prensibine dayalı kollektivizm, komünizm gibi bir sistem değildir. Özet olarak bizim güttüğümüz "devletçilik'' ferdi çalışma ve faaliyeti esas tutmakla beraber, mümkün olduğu kadar az zaman içinde milleti refaha, memleketi bayındırlığa eriştirmek için, milletin genel ve yüksek menfaatlerinin gerektirdiği işlerde özellikle ekonomik alanda, devleti fiilen ilgilendirmektir.
Devletin siyasal ve düşünsel hususlarda olduğu gibi bazı iktisadi işlerde de düzenleyici rolü prensip olarak kabul edilmelidir. Buradaki güçlük; devlet ile ferdin karşılıklı faaliyet alanlarını ayırmaktır. Devletin faaliyet sınırını çizmek ve dayanacağı kuralları tespit etmek, diğer yandan da vatandaşın ferdi teşebbüs ve faaliyet özgürlüğünü kısıtlamamak, devleti yönetmekle yetkili kılınanların düşünüp tayin etmesi gereken bir meseledir.
Prensip olarak devlet, ferdin yerine geçmemelidir. Fakat, ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır. Bir de ferdin kişisel faaliyeti, ekonomik gelişmenin esas kaynağı olarak kalmalıdır. Fertlerin gelişmesine engel olmamak, onların her bakımdan olduğu gibi özellikle ekonomik alandaki özgürlük ve teşebbüsleri önünde, devletin kendi faaliyeti ile bir engel vücuda getirmemesi, demokrasi prensibinin önemli esasıdır. O halde diyebiliriz ki, ferdi teşebbüs gelişmesinin bir engel karşısında kalmaya başladığı nokta, devlet faaliyetinin sınırını teşkil eder. Bu bakımdan genellikle belli zaman ve alanda sürekli bir özel nitelik gösteren ekonomik bir işi, devlet üzerine alabilir. (Afet inan-M.Kemal Atatürk'ten Yazdıklarım sh.66, 67)

İNKİLAPÇILIK

Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi; Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlam ve biçimi ile uygar bir toplum haline getirmektir. inkılabımızın asıl hedefi budur. Bu gerçeği kabul etmeyen zihniyetleri darmadağın etmek zorunludur. Şimdiye kadar milletin beynini paslandıran, uyuşturan bu zihniyette bulunanlar olmuştur. Herhalde zihniyetlerde mevcut hurafeler tamamıyla kovulacaktır. Onlar çıkarılmadıkça beyinlere gerçeğin ışıklarını sokmak imkansızdır. (Söylev ve Demeçler C.II h. 214)
Mes'ut inkılabımızın aleyhinde düşünce ve duygu taşıyanları aydınlatıp, doğru yolu göstermek, aydınlara düşen milli görevlerin en önemlisi ve birincisidir.(Söylev ve Demeçler C.II sh. 69)
Memleket davalarının ideolojisini, inkılaplarımız yönünden anlayacak, anlatacak, nesilden nesile yaşatacak kişi ve kurumları yaratmak lazımdır. (Söylev ve Demeçler C.I sh. 386)

ATATÜRK ÖZDEYİŞLERİ


İZCİLİKTEKİ BAĞLANTISI

1- Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim.

1- Kendini bedence sağlam, fikirce uyanık, ahlakça dürüst olmak için elimden geleni yapmalıdır.

2- Hatta müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; o satıh da vatan toprakladır. Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetin ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

2- İzci yurduna ve milletine sadıktır. İzci vatanına karşı vazifelerini yerine getirir.

3- Türk, öğün, çalış, güven.

3- İzci çalışkandır, başkalarına yardımcı ve yararlı olur.

4- Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.

4- İzci bedence sağlam, fikirce uyanıktır.

5- Ben fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller isterim.

5- İzci fikir, öz ve hareketlerinde açık ve dürüsttür.

6- Ormansız bir yurt düşünülemez.

6- İzci bitkileri ve hayvanları sever ve korur.

7- Din vardır ve lüzumludur.

7- Tanrıya karşı görevlidir.

8- Millete hizmet eden onun efendisi olur.

8- İzci vatanına, milletine ve ailesine sadıktır.

9- Tek bir şeye ihtiyacımız var, o da çalışmaktır.Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Vatan, insanların omuzları üzerinde yükselir.

9- İzci çalışkandır. İzci daima hazırdır. İzci topluma hizmet eder.

10- Yurt sulh, cihanda sulh

10- Bütün dünya izcileri kardeştir.

 

İZCİ ŞARKILARI

İZCİ MARŞI
Yollar uzun dikenli taşlı olsa da
Bastığın yer üzüntülerle dolsa da
Sel çığ ateş önünde her ne olsa da
İzci gülerek yürür
Haydi, haydi, haydi izci
Haydi, haydi izci
Şarkı söyle neşelen.

ŞARKI
Nar gibi domatesle beyaz peynir
Bir parça ekmekle beraber yenir
Gel onu seninle yiyelim
Derhal düzelir keyfin neşen gelir
Her zaman insan istediğini bulmaz
Bazen az yemekle renginiz solmaz
Gel onu seninle yiyelim
Derhal düzelir keyfin neşen gelir.

DOSTLUĞA ÇAĞRI
Dostluğun biz sevgisiyle
Toplandık her an burada
Bu sevgi bağı kopmaz hiç
Dağılsak bir gün yurda
Bu güzel günü andıkça
çarpacak kalbim benim
Bu sevgiyle ebediyen
Uzanır sana elim.

ÇAĞRI
İzciliğin ateşidir
Kalplerimizi yakan sıcaklık
Söndürme onu haydi kardeşim gel
Birlik olalım kuvvet bulalım.
Kardeşliğin sevincidir
Kalplerimizde yanan bu ışık
Uçuşan alevlerin arkasından
Sende gel dost olalım, sen de gel.

SIRTIMIZDA ÇANTAMIZ
Sırtımızda çantamız
Neşeli izcilerimiz
Şarkı söyler gezeriz
Coşar oymağımız
Kırlara kırlara
Kırlara kırlara
Ha ha ha ha
Koşar gezeriz.


YAMAN İZCİ
Haydi yaman izci
Haydi yaman izci
Dağ, tepe, ova, orman
Durma, durma koş
Dağ, tepe, orman
Dağ, tepe, orman
Haydi yaman izci
Haydi yaman izci
Durma, durma koş.

KAMP MARŞI
Yorganımız mavi gök, mavi gök
Yeşil kır yastık bize
Uçan kuşlar yıldızlar, yıldızlar
İmrensin neşemize
Kamp demek neşe demek
Tra la la la la lam
Saf hava, su bol yemek
Tra la la la la lam
Can kurtar canlara hey
Sağlığa geçen emek.

GENÇLİK MARŞI (Hey hey hey ya)
Hey hey hey ya, hey hey hey ya
Hey hey hey ya hey hey hey
Türküz, Atatürkçüyüz, özgürüz yerden göğe
Besbelli bu topraklar denizler, gökler bizim
Yeniden kuracağız dağı, taşı ovayı
Çağdaş uygarlık diye çarpan bu yürek bizim
Hey hey hey ya, hey hey hey ya
Hey hey hey ya hey hey hey.

KOŞUN HEY HEY
Haydi yürü ormanlara dağlara
Haydi yürü ormanlara dağlara
Haydi yürü ormanlara, yürü ormanlara
Yürü ormanlara dağlara
Koşun hey hey koşun koşun hey
Koşun hey hey koşun koşun hey
Koşun hey hey koşun, hey hey koşun
Hey hey koşun koşun hey.

VEDA ŞARKISI
Rüzgarla sürüklenen bulut yalıyor yeşil yamacı
Sevdiğinden ayrılanların dinleyin şarkısı ne acı
Yaklaş bana vedalaşalım yine kavuşmayı dileyerek
Bir tatlı söz söyle bana ki dinsin acılarım
Gördüğümüz tatlı rüyalar, mesut geçen günlerimiz
Elveda içli fısıltılar, gün gelir yine buluşuruz
Yaklaş bana vedalaşalım yine kavuşmayı dileyerek
Bir tatlı söz söyle bana ki dinsin acılarım

VEDA VALSİ
Artık veda et şen izci sen arkadaşına
Gidiyorsun iştirak et veda valsine
Eğer inanmış isen izcilik ateşine
Durma koş yay onu yurdun her köşesine
Bu ateş ile kampımız sona eriyor
Gelecek sene kamp yine bizi bekliyor
Artık veda artık elveda (3 kez)

ATEŞ ŞARKISI
Yansın ateş alev alev
Sarsı göğü ak dumanlar
Şen izciler halkalansın
Dile gelsin şu ormanlar
Hey hey
Lara lay lay lara lay lay
Lay lay lay lay (3)
Dile gelsin şu ormanlar hey hey hey
Yansın ateş önümüzde
Yerde değil gönlümüzde
Güle güle dönünüzde
Neşelensin oynayanlar hey hey
Lara lay lay lara lay lay
Lay lay lay lay (3)

Dile gelsin şu ormanlar hey hey hey

 

Milli Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitim Kurumları İzcilik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

Yayın : Tebliğler Dergisi

Yayım Tarihi ve Sayısı : --/01/1999 - 2496

Numarası :

Madde 1– 16/05/1992 tarihli ve 21230 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitim Kurumları İzcilikYönetmeliği’nin 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 4– Bu Yönetmelikte geçen;

Bakanlık :Millî Eğitim Bakanlığını,
Daire Başkanlığı :Okuliçi Beden Eğitimi, Spor ve İzcilik Dairesi Başkanlığını,
Basamak :Küçük izci, izci, ergin izciyi,
Ünite :Küçük izci kümesi, izci oymağı ve ergin izci ocağını,
Öbek :7-11 yaş grubundaki 6 küçük izcinin oluşturduğu küçük izci birliğini,
Küme : En az iki öbeğin bir araya gelmesi ile oluşan, kümebaşı tarafından yönetilen izci grubunu,
Koruyucu Başkan :Cumhurbaşkanı’nı,
Teşkilât Başkanı :Millî Eğitim Bakanını,
Sertifika :Bakanlıkça açılan izci liderleri yetiştirme kurslarından birine katılıp başarılı olanlara verilen ünite çalıştırma yetki belgesini,
Başarı Belgesi :Bakanlıkça açılan seminerlere katılıp başarılı olanlara verilen belgeyi,
Oba :12-15 yaş grubu izcilerin en az altı, en çok sekiz kişi olarak bir araya gelmeleri ile oluşan en küçük izci birliğini,
Oymak :En az iki obanın bir araya gelmesi ile oluşan ve oymakbaşı tarafından yönetilen izci grubunu,
Ekip :16-20 yaş grubu izcilerin dört veya altısının bir araya gelmesi ile oluşan en küçük ergin izci birliğini,
Ocak :En az iki ekibin bir araya gelmesiyle oluşan ve ocakbaşı tarafından yönetilen ergin izci grubunu,
İlçe ve İl İzci Önderi :Basamağındaki liderlere rehberlik etmek üzere ilçe veya il izci kurulunca iki yıl süre için seçilen lideri,
Merkez Önderi rogram ve eğitim komisyonunca iki tahta ve altın yonca işaretli eğitimci liderler arasından iki yıl süre için seçilen eğitmeni,
Eğitimci Lider :Üç veya dört tahta işaretli lideri,


Merkez,İl ve İlçe İzcilikTeşkilâtı :Bakanlık Örgün ve Yaygın Eğitim Kurumları izcilik teşkilâtını,
ifade eder.”

Madde 2- Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki “ilkelerine” ifadesi “türesine” olarak değiştirilmiştir.

Madde 3- Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesindeki “ilk ve orta öğretim kurumları” ifadesi, “ilköğretim ve orta öğretim kurumları” olarak değiştirilmiştir.

Madde 4- Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde, beşinci fıkrasındaki “iki yıl” ifadesi “bir yıl” olarak değiştirilmiştir.

“Kara, hava, deniz ve çevre bakımından uygun bölgelerde ilk yardım ve sivil savunma ile ilgili bisikletli veya motorlu izci üniteleri kurulur.Gelişen ve değişen şartlara göre yeni izci üniteleri kurulabilir.Ünitelerin kuruluşu, izci kampları çalışma programları, sınıf çalışmaları, uzmanlıkları, demirbaş malzemesi, flâmaları, ünitelerde lider olma şartları, üniformanın şekil, renk ve ekipmanları Bakanlıkça belirlenir.”

Madde 5- Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 15– Bakanlığa bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarındaki izcilik çalışmaları, il ve ilçe izci kurullarınca tescil edilmiş ünitelerde yürütülür.Ünite tescil fişleri Bakanlıkça onaylanarak ünite çalışmaları başlatılır.Ünite tescil işlemlerinin yapılması, tescil formlarının biçimi ve onaylanma şekli Bakanlıkça belirlenir.”

Madde 6- Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesindeki “Genel Başkanı” ifadesi “Teşkilât Başkanı” olarak değiştirilmiştir.

Madde 7- Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 17– Bakanlık örgün ve yaygın eğitim kurumları izcilik teşkilâtı; nitelik ve görevleri aşağıda belirtilen Daire Başkanlığı, Genel Kurul, Program ve Eğitim Komisyonu, Baş İzcilik,Baş İzci Yardımcılığı, Merkez Önderliği,İl ve İlçe Teşkilâtı gibi görevli birimlerden meydana gelir.”

Madde 8- Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde deği?tirilmi?tir.

“Madde 18–Daire Başkanlığının izcilikle ilgili görevleri şunlardır;

a) Diğer ülkelerdeki izcilikle ilgili etkinlikleri ve gelişmeleri izlemek,

b) Genel Kurul gündemini hazırlamak,

c) Bakanlık örgün ve yaygın eğitim kurumları izcilik teşkilâtı adına kamp, kurs, seminer, konferans, kongre, genel sempozyum gibi uluslar arası etkinliklere katılacak temsilcileri seçmek,

d) İzcilik çalışmalarının ilgili mevzuat ve kalkınma plânlarıyla belirlenen hedeflere uygun nitelikte gelişmesini ve gerçekleşmesini sağlayıcı önlemleri almak,

e) Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında izci üniteleri kurulmasını sağlamak, bunların çalışmalarını denetlemek, yönlendirmek, gerektiğinde ünite tescillerini iptal etmek,

f) İzcilik çalışmalarının gerektirdiği geçici ve sürekli kamp yerlerini sağlamak ve tesislerini kurmak, çalıştırmak, şûra, kurs, seminer, panel, sempozyum, izci yürüyüşleri düzenlemek ve yeni projeler üretmek,

g) Örgün ve yaygın eğitim kurumlarındaki izcilik çalışmalarını geliştirmek, ülke düzeyinde yaygınlaştırmak amacıyla izci evleri açmak, izci evlerinin kuruluş, işleyiş ve yönetimi ile ilgili iş ve işlemleri yönerge ile belirlemek,

h) İzcilik çalışmaları ile ilgili yeni projeler oluşturmak.”

Madde 9– Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 19– Genel Kurul; Bakan, Müsteşar,ilgili Müsteşar Yardımcısı ile Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı,Teftiş Kurulu Başkanlığı ve Hukuk Müşavirliğinden birer temsilci, Okuliçi Beden Eğitimi,Spor ve İzcilik Dairesi Başkanı, İzcilik Şube Müdürü, Baş İzci, Baş İzci Yardımcıları, Program ve Eğitim Komisyonları üyeleri,İl İzci Kurulu Başkanları, Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitim Kurumları izcilik teşkilâtında görev alan üç veya dört tahta işaretli izci liderleri, Bakanlıkça davet edilecek iki tahta ve altın yonca işaretli branş kursu görmüş sertifikalı 30 izci lideri ve 30 ilçe izci kurulu başkanı ile 5 il ve 5 ilçe millî eğitim müdüründen oluşur.”

Madde 10– Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 20– Genel Kurul,Bakanın çağrısı üzerine iki yılda bir olağan toplantısını yapar.Kurul, Bakanın başkanlığında toplanır.Bakanın katılmaması halinde Kurula Müsteşar veya Müsteşar Yardımcısı başkanlık eder.Kurulda kararlar oy çokluğu ile alınır.Genel Kurul gündemi, çalışma esas ve usulleri Daire Başkanlığınca belirlenir. Daire Başkanlığının önerisi üzerine Bakan, GenelKurulu olağanüstü toplantıya çağırabilir.”

Madde 11– Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin (a)bendinde yer alan“Baş izcinin teşkilât başkanına sunduğu” ifadesi “Baş izcinin sunduğu” şeklinde, (b)bendinde yer alan“üç yedek üyesini seçmek” ifadesi “yedi yedek üyesini seçmek” şeklinde ve (e)bendinde yer alan“çözümleri konusunda karar almak” ifadesi “çözümleri konusunda tavsiye kararları almak” şeklinde değiştirilmiştir.

Madde 12– Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 22– Program ve Eğitim Komisyonu; baş izci, baş izci yardımcıları, izcilik şube müdürü, Daire Başkanlığı tarafından belirlenen iki uzman ve seçimle gelen yedi asıl üyeden oluşur.Komisyon, Daire Başkanının çağrısı ile yılda iki kez toplanır.Program ve Eğitim Komisyonu toplantılarına Baş İzci, Baş İzcinin olmadığı durumlarda kıdemli baş izci yardımcısı başkanlık eder. Komisyon salt çoğunlukla toplanır ve kararlar oy çokluğu ile alınır. Oyların eşitliği durumunda Başkanın oy kullandığı yönde karar alınmış sayılır.Komisyon kararları tavsiye niteliğinde olup Bakan Onayı ile kesinleşir.”

Madde 13– Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 24– Genel Kurulda en çok oy alan aday 2 yıl süreyle baş izci seçilir.Baş izcinin süresi dolmadan herhangi bir sebeple görevinden ayrılması durumunda yerine en kıdemli yardımcısı vekâlet eder.Baş izci, baş izci yardımcıları, program ve eğitim komisyonu üyeleri izcilik prensiplerine ve ilgili mevzuata aykırı davranmaları durumunda Bakan Onayı ile görevlerinden alınırlar.”

Madde 14– Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 25– Baş izcilik, baş izci yardımcılığı ile program ve eğitim komisyonu üyeliğine seçileceklerde aşağıdaki şartlar aranır;

a) Üç veya dört tahta işaret kursuna katılmış ve sertifika almış olmak,

b)İzcilik çalışmalarında son dört yıl faaliyetlere katılmış olmak,

c)Bakanlık merkez veya taşra teşkilâtında çalışıyor olmak ya da bu birimlerden emekliye ayrılmış olmak,

d)Görev süresinin son üç yılında olumlu sicil almak, aylıktan kesme ve daha ağır disiplin cezası almamış olmak,

e)Ayrıca baş izci için 40 yaşını doldurmuş olmak.”

Madde 15– Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmi?tir.

“Madde 26– Baş izci olmak için Genel Kurul toplantı tarihinden 30 gün önce bir dilekçeyle Daire Başkanlığına başvurulur.Başvurular incelenerek, baş izci olma şartlarını taşıyanlar Daire Başkanlığınca baş izci adayı olarak Genel Kurula teklif edilmek üzere program ve eğitim komisyonuna sunulur.”

Madde 16– Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 27– Baş izcinin görevleri şunlardır;

a)Program ve eğitim komisyonu toplantılarına başkanlık etmek,

b)Bakanlıkça açılan tahta işaret ve altın yonca kurslarında başarılı olanların sertifikalarını kurs müdürü ve Daire Başkanı ile birlikte imzalamak,

c)Katıldığı izcilik etkinlikleri hakkında Daire Başkanlığına rapor vermek,

d)Genel Kurul üyeleri arasından biri bayan olmak üzere iki baş izci yardımcısını seçmek,

e)İzciliğin geliştirilmesi ile ilgili projeler hazırlamak.”

Madde 17– Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 29– Merkez önderleri; Program ve Eğitim Komisyonunca en az iki tahta işaret ve altın yonca kursu gören ve başarılı olan sertifika alan izci liderleri arasından iki yıllığına seçilir.Merkez önderleri şunlardır;

a)Merkez küçük izci önderi,

b)Merkez izci önderi,

c)Merkez ergin izci önderi.”

Madde 18– Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 30– Merkez önderlerinin görevleri şunlardır;

a)Program ve Eğitim Komisyonu toplantılarına katılmak,

b)Branş özellikleri doğrultusunda liderler ve izciler için eğitim programları geliştirmek ve bunları Program ve Eğitim Komisyonuna sunmak.”

Madde 19– Aynı Yönetmeliğin 33 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 33– İlGenelKurulu; Vali, ilgili vali yardımcısı, millî eğitim müdürü, ilgili millî eğitim müdür yardımcısı veya şube müdürü, il izci kurulu üyeleri,Bakanlık örgün ve yaygın eğitim kurumları izcilik etkinliklerinde görev alan 3 ya da 4 tahta işaretli eğitimci liderler, izci önderleri tescilli ünitelerin liderleri, varsa ünite lider yardımcılarından oluşur.”

Madde 20– Aynı Yönetmeliğin 36 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 36– İl izci kurulu; İl genel kurulunca eğitimci liderler, eğitimci lider yardımcıları, tescilli ünite liderleri arasından seçilen beş asıl ve beş yedek üyeden oluşur.Seçilen kurul üyeleri kendi aralarında ilk iş günü toplanarak görev bölümü yaparlar. İl izci kurulu üye seçimleri, seçimlerin nasıl yapılacağı, çalışmaları, plânlamaları, yönetimi, denetimi ve geliştirilmesi ile ilgili esas ve usuller Bakanlıkça belirlenir.”

Madde 21– Aynı Yönetmeliğin 39 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 39– İl izci önderleri şunlardır;

a) Küçük izci önderi,

b) İzci önderi,

c) Ergin izci önderi.”

Madde 22– Aynı Yönetmeliğin 40 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 40– İl izci önderlerinin görevleri şunlardır;

a) Basamağındaki liderlere rehberlik etmek,

b) Basamağı ile ilgili merkez önderlerinin vermiş olduğu görevleri yerine getirmek,

c) Basamağındaki izciliğin geli?mesi için il izci kuruluna teklifte bulunmak,

d) Çeşitli nedenlerle izciliği bırakan izci liderlerini teşvik etmek, bunların izciliğe dönüşlerini sağlamak,

e) İl izci kurulu toplantılarına katılmak.”

Madde 23– Aynı Yönetmeliğin 42 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 42– İlçe izci teşkilâtı aşağıdaki organlardan oluşur;

a )İlçe izci genel kurulu,

b) İlçe izci kurulu,

c) İlçe izci önderlikleri.”

Madde 24– Aynı Yönetmeliğin 43 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 43– İlçe izci genel kurulu; Kaymakam, belediye başkanı, ilçe millî eğitim müdürü, ilgili şube müdürü, ilçe izci kurulu üyeleri, tescilli ünitelerin liderleri varsa ünite lider yardımcıları ve Bakanlık örgün ve yaygın eğitim kurumları izcilik etkinliklerinde görev alan 3 ya da 4 tahta işaretli liderlerden oluşur.”

Madde 25– Aynı Yönetmeliğin 45 inci maddesinin (a) bendi (b) bendi olarak, (b) bendi (c) bendi olarak teselsül ettirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki (a) bendi eklenmiştir.

“a)İlçe izci genel kurulunu yönetmek üzere kendi içinden bir divan başkanı ve iki katip üye seçmek.”

Madde 26– Aynı Yönetmeliğin 46 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 46– İlçe izci kurulu, ilçe genel kurulu tarafından eğitimci liderler, eğitimci lider yardımcıları, tescilli ünite liderleri arasından seçilen üç asıl ve üç yedek üyeden oluşur.

Seçilen kurul üyeleri ilk iş günü toplanarak kendi aralarında görev bölümü yaparlar. Yeterli sayıda izci ünitesi bulunmayan ve bu nedenle seçim yapamayan ilçelerde kaymakam ilçe millî eğitim müdürünün görüşünü alarak, bir izci liderini ilçe izci kurulu başkanı olarak görevlendirir.İlçe izci kurulunun seçimlerinin nasıl yapılacağı, plânlamaları, çalışmaları, yönetimi, denetimi ve geliştirilmesi ile ilgili esas ve usuller Bakanlıkça belirlenir.”

Madde 27– Aynı Yönetmeliğin 47 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 47– İlçe izci kurulu aşağıdaki görevleri yerine getirir;

a)İlçe izci kurulunun yıllık faaliyet programını hazırlamak, uygulamak, il izci kuruluna bilgi vermek,

b)Tescilli ünitelerin ilçe faaliyet programına katılımlarını sağlamak,

c)Ünite sayısını artırıcı çalışmalar yapmak,

d)İki yıllık çalışma ve bütçe raporlarını Genel Kurula sunmak,

e)Ünite ve grupların tescillerini yapmak.”

Madde 28– Aynı Yönetmeliğin 48 inci maddesi başlığı ile birlikte yürürlükten kaldırılmıştır.

Madde 29– Aynı Yönetmeliğin 49 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 49– Bakanlıkça ihtiyaca göre aşağıda belirtilen kurslar açılır;

a) Liderlik TemelKursu,

b) Kümebaşı Kursu,

c) Oymakbaşı Kursu,

d) Ocakbaşı Kursu,

e) Özel Beceri Kursu,

f) Tahta İşaret Kursları;

1) İzci Tahta İşaret Kursu,

2) Küçük İzci Tahta İşaretKursu

g) Altın Yonca Kursu,

h) Ulusal Lider Yetiştiricisi Kursu (üç tahta),

ı) Uluslar Arası Lider Yetiştiricisi Kursu (dört tahta),

j) İhtisas Kursları.

İzci lideri yetiştirme kurslarının açılması programları, yönetimi, sınav şekli ile sınav ve kurslara katılma koşulları Bakanlıkça belirlenir. Her kademede açılan kursun sonunda yapılan sınavlarda başarılı olanlara sertifikaları verilir.”

Madde 30– Aynı Yönetmeliğin 50 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 50– Herhangi bir basamakta liderlik yaptıktan sonra basamak değiştirmek isteyenler, girecekleri branşın kursuna katılmak ve başarılı olmak zorundadırlar. Branş kursu görülmeden basamak değiştirilmez.Tahta işaret ve altın yonca kursu işaretine sahip olanlar basamak değiştiremezler.”

Madde 31– Aynı Yönetmeliğin 51 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 51– İzciliğe hizmeti geçen liderler ile örnek davranışlarda bulunan izcilere aşağıda yazılı nişanlar verilir;

a) Örnek İzci Nişanı : Davranışları ve izcilik çalışmalarındaki başarıları ile ünite lideri ve grupbaşı üzerinde olumlu etki bırakan izcilere grupbaşının veya ünite liderinin teklifi üzerine il veya ilçe izci kurulunca verilir.

b) Teşekkür Nişanı : İzciliğe hizmet etmiş, çalışmaları ile izciliğin geliştirilmesine katkıda bulunmuş olan kişilere Daire Başkanlığınca verilir.Bu nişanı almak için izci lideri olma şartı aranmaz.

c) Hayat Kurtarma Nişanı :Kendi hayatını tehlikeye atarak bir başkasının hayatını kurtarmış olduğu saptanan izci veya liderlere verilir.Hayat kurturma nişanı; eylem, yöresel izcilik faaliyetlerinde veya il içerisinde gerçekleşmiş ise il izci kurulunca; merkez teşkilâtınca düzenlenen izcilik faaliyetlerinde gerçekleşmiş ise Daire Başkanlığınca verilir.

d) Uzun Hizmet Nişanı : Aşağıda belirtilen şartları taşıyanlara Daire Başkanlığınca verilir.

1) Teşekkür nişanı almış olmak,

2) Son üç yıl içinde disiplin cezası almamış olmak,

3) İzcilik faaliyetleri dolayısıyla Bakanlık,Valilik veya Kaymakamlıkça teşekkür, takdir veya aylık ile ödüllendirilmiş olmak,

4) İzcilik teşkilâtına 15 yıl veya daha fazla hizmet etmiş olmak.

e) Onur Üyeliği aire Başkanlığınca aşağıda belirtilen şartları taşıyanlara verilir.

1) Dört tahta işaret sertifikasına sahip olmak,

2) Uzun hizmet nişanı almış olmak,

3) 25 hizmet yılını başarıyla tamamlamış olmak,

4) İzci lideri olmadığı hâlde izciliğin gelişmesine katkıda bulunmuş, bu çalışmalarından dolayı teşekkür ve takdirle ödüllendirilmiş olmak.

Kendisine nişan verilenlere, nişanlarıyla birlikte matbu beratları da verilir. Nişanların şekli, rengi, kullanma yer ve zamanları ile diğer hususlar Daire Başkanlığınca belirlenir.

Tahta işaret kursunu başarı ile bitirenler iki tahta işareti, altın yonca kursunu başarı ile bitirenler ise altın yonca işareti takarlar. Üç ve dört tahta işaret kurslarını başarı ile bitirenler de üç ve dört tahta işareti takarlar.”

Madde 32– Aynı Yönetmeliğin 53 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 53– Yapılan denetimler sonucu tutum ve davranışlarında mevzuata aykırılık tespit edilenlerle, emirlere uymamayı alışkanlık hâline getiren il ve ilçe izci kurulu başkan ve üyeleri mülkî amirlerce veya Bakanlıkça görevlerinden alınırlar.”

Madde 33– Aynı Yönetmeliğin 56 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Madde 56– Küçük izci, izci, ergin izci mahallî, merkez, ulusal ve uluslar arası kamplarının açılması Bakanlıkça belirlenir.”

Madde 34– Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 35– Bu Yönetmelik hükümlerini Millî Eğitim Bakanı yürütür.

 

 
  Bugün 13 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!  
BURDUR PageRank
   

 

ÖSS'NİN RESMİ SİTESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ..
RESMİN ÜZERİNE
MEB'İN RESMİ SİTESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ
RESMİN ÜZERİNE


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol