TEFENNİ İZCİLERİ
  SAFEVİLER'İN İRAN'DA BAŞA GEÇMESİ
 

SAFEVİLER'İN İRAN'DA BAŞA GEÇMESİ

ŞAH İSMAİL

1502'de Akkoyunlular'ın Tebriz'i kaybetmesinden sonra İran tahtına başka bir Türk hanedanı olan Safeviler geçti. Olayı önemli kılan ise Safeviler'in Şii mezhebine mensup olmalarıydı. Daha önceden Sünni olan Safeviler, sonradan Şii olmuşlardı. Akkoyunlu ve Trabzon Rum Devleti ile akrabalık ilişkileri kuran Safeviler böylece siyasi hayata atılmışlardı. Şiirlerini Farsça'dan çok Türkçe olarak söyleyen Safeviler'in lideri Şah İsmail Osmanlı Devleti'ne doğudan gelen tehlikelerin üçüncüsü ve sonuncusudur. (Daha önceden Timur ve Akkoyunlular)

Sultan Bayezid daha önceden bölgede dengeyi koruma amaçlı önlemler almış ve hem Akkoyunlular'ın hem de Memluklular'ın hanedanları ile akrabalık bağları kumuştu. 1507 'de Kemal Reis Mısır'a bir dostluk ziyaretinde bulundu ve Sultan Kansu tarafından büyük bir törenle karşılandı. Safeviler'in başa geçmesi Osmanlılarla Memlukluları birbirine yaklaştırdı. Şah İsmail, Akkoyunlular'ı haritadan silmek amacındaydı. Bu arada Trabzon'da sancak beyi olan müstakbel padişah Şehzade Selim Erzincan'ı ele geçirmiş, Safeviler'e bağlı olan Gürcü prenslikleri yenip onları vergiye bağlamıştı. Şah İsmail'in tahta çıkışı Avrupa'da büyük yankı uyandırdı. Zira kendilerinin Osmanlı ile baş edemeyeceklerini bildiklerinden başka bir Türk devletinin onu yenmesi ile Müslümanlar'ın tıpkı Endülüsdeki gibi Avrupa'dan atılabileceğini düşünüyorlardı.

 

Şah İsmail büyük gücün Osmanlı Devleti olduğunu bildiğinden Memluklular'a Osmanlılara karşı birleşmeyi önermiş fakat Osmanlılardan sonra sıranın kendilerine geleceğini bilen Memluklular tarafından bu teklif reddedilmişti. Venedikliler'e de aynı teklifte bulunan Şah İsmail'in elçileri Venedik'den yardım cevabı aldılar. Fakat Venedik, Osmanlı Devleti ile doğrudan bir savaşı göze alamayıp, yapılacak bir savaşta destek vermeyi kabul etti. Deniz gücü olmayan ve tamamıyla bir kara devleti olan Safeviler Venedik'in deniz gücünden yararlanmak istiyorlardı.

Bunlara karşılık II.Beyazid Mısır'a Kemal Reis ile birlikte büyük miktarda top, stratejik harp malzemesi ve bahriye levazımı gönderdi. Memluklular Safeviler'den, Osmanlılardan daha çok çekiniyorlardı. Zira daha önce Şii Fatımi hanedanı uzun süre Mısır'da hüküm sürmüş ve ancak Memluklular tarafından yıkılmıştı. Ayrıca Mısır'da Osmanlı ülkesinin tersine halk ve saray erkanı Türk asıllı değildi. Büyük bir Arap çoğunluğu azınlıktaki Türkler tarafından yönetiliyordu. Şah İsmail daha önceden Fatımiler'in yapamadığını yapmak, tüm İslam dünyası'nı Şii mezhebi altında birleştirmek istiyordu ve önündeki Osmanlı barajı yıkılırsa onu ne Memluklar ne de Türkistan'daki Türk devletleri durdurabilirdi.

 

Şah İsmail'in Dulkadir seferi

Safevi Şah'ı İsmail 1507 yılında hem İstanbul'un hem de Kahire'nin göstereceği tepkiyi görmek amacıyla Dulkadiroğulları Beyliği'nin üzerine yürüdü. Asıl sebebi bu olmamakla beraber görünüşteki sebep, Dulkadir Beyi Alaüddevle Bozkurt Bey'in Şii olan Şah'a kızını vermek istememesiydi. Şah İsmail Osmanlı topraklarından geçerek Kayseri üzerinden Dulkadir topraklarına girdi. Savaşta yenilen Alaüddevle Bozkurt Bey kaçtı ve Şah İsmail Bey'in bir oğlu ile iki torununu ele geçirerek öldürttü. Bunun üzerine Maraş'a ve Elbistan'a giren Şah İsmail Dulkadir Hanedanı'nın mezarlarını yaktırdı. Sonradan da Osmanlı Devleti'ne bir mektup yazıp topraklarını çiğnediğinden dolayı da özür diledi. Senelerden beri Dulkadiroğulları Beyliği'nin kendilerine bağlı olduğunu iddia eden Memluklular ve Osmanlılar bu hareketi cevapsız bıraktılar. Bu da Şah İsmail'in Anadolu'da ki prestijini artırdı. Memluklular tamamıyla sessiz kalsa da Osmanlıların sessiz kalmaları mümkün değildi. Zira Trabzon sancak beyi Şehzade Selim (Yavuz Sultan Selim Han) anne tarafından Dulkadir Beyi Alaüddevle Bozkurt Bey ile akrabaydı. Şehzade Selim ve Şehzade Korkut Alaüddevle Bozkurt Bey'in kızı olan aynı anneden dünyaya gelmişti. Bir dayısına ve iki dayı oğluna yapılan bu harekete karşı Şehzade Selim Azerbaycan'a kadar Safevi topraklarına girerek Safevi Hanedanı'na mensup bazı kişileri esir alıp Trabzon'a getirerek dayısına yapılanın intikamını aldı. Babası Bayezid bile hiçbir şey yapmamış iken Şehzade Selim'in bu hareketi gözlerin ona çevrilmesine neden oldu. Bu arada II. Bayezid Şah İsmail'in herhangi bir seferine karşı Orta Anadolu'ya asker yığdı. Bu nedenle Şah İsmail'in Anadolu'nun içlerine girmekten çekinmiştir. Sayısı 115.000'i bulan bu orduyu gözüne kestiremeyen Şah, II. Bayezid'e Şanlı büyük babam diye hitap ettiği bir mektup yazarak 1508 yıllarının ilk aylarında Diyarbakır'a çekildi.

 

 
  Bugün 32 ziyaretçi (34 klik) kişi burdaydı!  
BURDUR PageRank
   

 

ÖSS'NİN RESMİ SİTESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ..
RESMİN ÜZERİNE
MEB'İN RESMİ SİTESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ
RESMİN ÜZERİNE


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol